-
از که بگریزیم از خود ای محال ** از که برباییم از حق ای وبال 970
- Kimden kaçıyoruz, kendimizden mi? Ne olmayacak şey! Kimden kapıp kurtarıyoruz, Hak’tan mı? Ne boş zahmet!
-
باز ترجیحنهادن شیر جهد را بر توکل و فواید جهد را بیان کردن
- Yine aslanın çalışmayı tevekküle tercih etmesi ve çalışmanın faydalarını bildirmesi
-
شیر گفت آری و لیکن هم ببین ** جهدهای انبیا و مومنین
- Aslan dedi ki: “Doğru ama Peygamberlerin, müminlerin çalışmalarını da gör.
-
حق تعالی جهدشان را راست کرد ** آن چه دیدند از جفا و گرم و سرد
- Cefadan, kahırdan ne gördülerse mükâfata nail oldular; Tanrı onların mücahedesini zayi etmedi.
-
حیلههاشان جمله حال آمد لطیف ** کل شیء من ظریف هو ظریف
- Onların başvurdukları çareler her hususta lâtif oldu. Çünkü zariften ne gelirse zariftir.
-
دامهاشان مرغ گردونی گرفت ** نقصهاشان جمله افزونی گرفت
- Tuzakları felek kuşunu tuttu; noksanları tamamen sayıldı.
-
جهد میکن تا توانی ای کیا ** در طریق انبیا و اولیا 975
- Ey ulu kişi! Nebîlerin ve velilerin yolunda çalış!
-
با قضا پنجه زدن نبود جهاد ** ز آن که این را هم قضا بر ما نهاد
- Kaza ve kaderle pençeleşmek mücahede sayılmaz. Çünkü bizi pençeleştiren, savaştıran da kaza ve kaderdir.
-
کافرم من گر زیان کرده ست کس ** در ره ایمان و طاعت یک نفس
- Bir kimse iman ve itaat yolunda yürüyüp de bir an bile ziyan etmişse kâfirim!
-
سر شکسته نیست این سر را مبند ** یک دو روزک جهد کن باقی بخند
- Başın yarılmamış, şu başını bağlama. Birkaç gün çalış da ondan sonra gül!
-
بد محالی جست کاو دنیا بجست ** نیک حالی جست کاو عقبی بجست
- Dünyayı arayan kimse olmayacak ve kötü bir şey aradı. Ukbayı arayansa kendine iyi bir hal aramış oldu.