-
چون به خرگوش آمد این ساغر به دور ** بانگ زد خرگوش کاخر چند جور
- Bu kadeh dönerek tavşana gelince; tavşan haykırdı: “Niceye dek bu zulüm?”
-
انکار کردن نخجیران بر خرگوش در تاخیر رفتن بر شیر
- Aslana gitmekte geciktiğinden av hayvanlarının tavşana itiraz etmeleri
-
قوم گفتندش که چندین گاه ما ** جان فدا کردیم در عهد و وفا
- Hayvanlar dediler ki: “Bunca zamanlardır biz ahdimize vefa ederek can feda ettik.
-
تو مجو بد نامی ما ای عنود ** تا نرنجد شیر رو رو زود زود
- Ey inatçı, bizim kötü bir adla anılmamıza sebep olma, aslan da incinmesin. Yürü, yürü; çabuk, çabuk!”
-
جواب گفتن خرگوش نخجیران را
- Tavşanın av hayvanlarına cevabı
-
گفت ای یاران مرا مهلت دهید ** تا به مکرم از بلا بیرون جهید 1000
- Tavşan, “Dostlar, bana mühlet verin de hilemle siz de belâdan kurtulun.
-
تا امان یابد به مکرم جانتان ** ماند این میراث فرزندانتان
- Benim hilemle canımız kurtulsun, bu hile, çocuklarımıza miras kalsın.
-
هر پیمبر امتان را در جهان ** همچنین تا مخلصی میخواندشان
- Her Peygamber, dünyada ümmetini böyle bir kurtuluş yerine davet etti.
-
کز فلک راه برون شو دیده بود ** در نظر چون مردمک پیچیده بود
- Peygamberler, halk nazarında gözbebeği gibi küçük görünürlerdi ama felekten kurtuluş yolunu görmüşlerdi.
-
مردمش چون مردمک دیدند خرد ** در بزرگی مردمک کس ره نبرد
- Halk, peygamberleri; gözbebeği gibi küçük gördü, gözbebeğinin manen büyüklüğünü kimse anlayamadı.”
-
اعتراض نخجیران بر سخن خرگوش
- Av hayvanlarının Tavşan'ın sözlerine itiraz etmeleri(fırat)
-
قوم گفتندش که ای خر گوش دار ** خویش را اندازهی خرگوش دار 1005
- Hayvanlar ona “Ey eşek, kulak ver! Kendini tavşan kadrince tut, haddini aşma!
-
هین چه لاف است این که از تو بهتران ** در نیاوردند اندر خاطر آن
- Bu ne lâftır ki senden daha iyiler, dünyada onu hatırlarına bile getirmezler.