-
لیک اندر هر صدف نبود گهر ** چشم بگشا در دل هر یک نگر
- Her sedefte inci bulunmaz, gözünü aç da her birinin içine bak!
-
کان چه دارد وین چه دارد میگزین ** ز انکه کمیاب است آن در ثمین 1025
- Onda ne var, bunda ne var? Onu anla. Çünkü o değerli inci nadir bulunur.
-
گر به صورت میروی کوهی به شکل ** در بزرگی هست صد چندان که لعل
- Surete talip olursan (bu şuna benzer:) bir dağ, görünüşte büyüklük bakımından lâl’in yüzlerce mislidir.
-
هم به صورت دست و پا و پشم تو ** هست صد چندان که نقش چشم تو
- Senin elin, ayağın, saçın, sakalın da gözünden yüzlerce defa daha büyüktür.
-
لیک پوشیده نباشد بر تو این ** کز همه اعضا دو چشم آمد گزین
- Fakat iki gözün, bütün azadan daha kıymetli olduğu meydandadır.
-
از یک اندیشه که آید در درون ** صد جهان گردد به یک دم سر نگون
- Gönlüne gelen bir tek düşünce yüzünden de yüzlerce cihan, bir anda baş aşağı devrilir gider.
-
جسم سلطان گر به صورت یک بود ** صد هزاران لشکرش در پی دود 1030
- Padişahın cismi, surette birdir ama yüz binlerce asker, arkasından koşar.
-
باز شکل و صورت شاه صفی ** هست محکوم یکی فکر خفی
- Fakat o tertemiz padişahın şekli ve sureti de gizli bir fikre mahkûmdur.
-
خلق بیپایان ز یک اندیشه بین ** گشته چون سیلی روانه بر زمین
- Gör ki bu sayısız halk, bir tefekkür yüzünden yeryüzünde akıp giden sel gibidir.
-
هست آن اندیشه پیش خلق خرد ** لیک چون سیلی جهان را خورد و برد
- Halk, o düşünceyi küçük ve ehemmiyetsiz görür ama sel gibi cihanı suya boğar, alıp götürür.