-
خاک پایش شو برای این نشان ** تا شوی تاج سر گردن کشان
- Bu izi bulmak için ayağı altında toprak ol ki başı dik kişilerin tacı olasın.
-
تا که نفریبد شما را شکل من ** نقل من نوشید پیش از نقل من
- Sizi şeklimin aldatmaması için sözümü dinlemeden şarabımı için, mezemi yiyin.
-
ای بسا کس را که صورت راه زد ** قصد صورت کرد و بر الله زد
- Nice kişiler var ki suret, onların yolarını kesti. Surette kastettiler, Allah’a çattılar.
-
آخر این جان با بدن پیوسته است ** هیچ این جان با بدن مانند هست
- Bu can da, bedenle birleşmiştir ya. Fakat hiç can bedene benzer mi?
-
تاب نور چشم با پیه است جفت ** نور دل در قطرهی خونی نهفت 1180
- Göz nuru iç yağıyla eş olmuştur, gönül nuru bir katre kanda gizli.
-
شادی اندر گرده و غم در جگر ** عقل چون شمعی درون مغز سر
- Neşe ciğerin kızılındandır, gam karasında; akıl bir mum gibi beynim içinde.
-
این تعلقها نه بیکیف است و چون ** عقلها در دانش چونی زبون
- Bu alâkadar keyfiyetsiz bir tarzdadır. Akıllar, bu keyfiyetsizliği bilmede âcizdir.
-
جان کل با جان جزو آسیب کرد ** جان از او دری ستد در جیب کرد
- Külli can, cüzi cana alâkalandı; can ondan bir inci alıp boynuna koydu.
-
همچو مریم جان از آن آسیب جیب ** حامله شد از مسیح دل فریب
- Meryem nasıl gönüller alan Mesih’e gebe kaldıysa can da onun gibi koynuna aldığı o inciden gebe kaldı.
-
آن مسیحی نه که بر خشک و تر است ** آن مسیحی کز مساحت برتر است 1185
- Fakat o Mesih, kuru ve yaş üstünde, yeryüzünde seyahat eden Mesih değildir. O Mesih’in şanı seyahatten yücedir.