-
ز آن عجبتر دیدهاید از من بسی ** لیک حق را کی پذیرد هر خسی
- Ben size daha ziyade şaşılacak pek çok şeyler gösterdim. Fakat aşağılık kişiler, nasıl olur da hakkı kabul ederler?
-
باطلان را چه رباید باطلی ** عاطلان را چه خوش آید عاطلی 2055
- Bâtılları ne cezbedebilir? Ancak bâtıl! Tembellere ne hoş gelir tembellik!
-
ز انکه هر جنسی رباید جنس خود ** گاو سوی شیر نر کی رو نهد
- Çünkü her cins, kendi cinsini çeker. Öküz nasıl olur da erkek aslana yüz tutar?
-
گرگ بر یوسف کجا عشق آورد ** جز مگر از مکر تا او را خورد
- Kurt neden Yusuf’a âşık olacak? Ancak hile ile onu sever görünür, sonra da onu parçalayıp yer.
-
چون ز گرگی وارهد محرم شود ** چون سگ کهف از بنی آدم شود
- Fakat kurt, kurtluktan kurtulursa Yusuf’a mahrem olur. Eshab-ı Kehf’in köpeğin gibi âdemoğullarından sayılır.
-
چون ابو بکر از محمد برد بو ** گفت هذا لیس وجه کاذب
- Ebubekir, Muhammet’ den bir koku alınca “Bu yüz yalancı yüzü değil” dedi.
-
چون نبد بو جهل از اصحاب درد ** دید صد شق قمر باور نکرد 2060
- Fakat Ebu cehil, dert sahiplerinden olmadığı için yüzlerce Şakkı Kamer gördü de yine inanmadı.
-
دردمندی کش ز بام افتاد طشت ** زو نهان کردیم حق پنهان نگشت
- Leğeni damdan düşen, şöhreti âleme yayılan dertliden Hakk’ı gizledik, fakat gizlenmedi gitti.
-
و انکه او جاهل بد از دردش بعید ** چند بنمودند و او آن را ندید
- Cahil olan ve Allah derdinden uzak bulunan kişiye de hakikat sırlarını nice defalar gösterdiler de o görmedi.
-
آینهی دل صاف باید تا در او ** واشناسی صورت زشت از نکو
- Gönül aynası saf olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilsin”
-
ترک گفتن آن مرد ناصح بعد از مبالغهی پند مغرور خرس را
- Nasihatçinin, ayıya kapılan kimseyi, birçok nasihat verdikten sonra terk etmesi