-
در قضا یعقوب چون بنهاد سر ** چشم روشن کرد از بوی پسر
- Yakup, onun kaza ve kaderine teslim oldu da ondan oğlunun kokusuyla gözü açıldı, aydınlandı.
-
یوسف مه رو چو دید آن آفتاب ** شد چنان بیدار در تعبیر خواب
- Ay yüzlü Yusuf, o güneşi gördü de rüya tabirinde o kadar uyanık hale geldi.
-
چون عصا از دست موسی آب خورد ** ملکت فرعون را یک لقمه کرد
- Asâ, Musa’nın ellinden su içti de o yüzden Firavun’un saltanatını bir lokma etti.
-
نردبانش عیسی مریم چو یافت ** بر فراز گنبد چارم شتافت 920
- Meryem oğlu Îsa, merdivenini buldu da dördüncü kat göğün üstüne çıktı.
-
چون محمد یافت آن ملک و نعیم ** قرص مه را کرد او در دم دو نیم
- Muhammed, o mülkü, o nimeti buldu da hemencecik ayı ikiye böldü.
-
چون ابو بکر آیت توفیق شد ** با چنان شه صاحب و صدیق شد
- Ebubekir, tevfika mazhar oldu da öyle bir padişahın müsahibi oldu, öyle bir padişahı candan tasdik etti.
-
چون عمر شیدای آن معشوق شد ** حق و باطل را چو دل فاروق شد
- Ömer, o mâşuka âşık oldu da gönül gibi, hakkı bâtılı ayırt etti.
-
چون که عثمان آن عیان را عین گشت ** نور فایض بود و ذی النورین گشت
- Osman, o apaçık görüşün ta kendisi oldu da feyizli bir nura nail olup Zinnûreyn oldu.
-
چون ز رویش مرتضی شد در فشان ** گشت او شیر خدا درمرج جان 925
- Mürteza, onun yüzünden inciler saçtı da can vadisinde Allah aslanı kesildi.
-
چون جنید از جند او دید آن مدد ** خود مقاماتش فزون شد از عدد
- Cüneyt, onun askerinden yardıma nail olunca eriştiği mertebeler sayıdan üstün oldu.