-
پیششان بردم بسی جام رحیق ** سنگ شد آبش به پیش این فریق
- Onlara nice lezzetli şaraplarla dolu kadehler sundum. Fakat onlara kadehteki şerbet taş kesildi.
-
دسته گل بستم و بردم به پیش ** هر گلی چون خار گشت و نوش نیش
- Gül desteleri yaptım, götürdüm, her gül, diken oldu, şerbet zehir döndü.
-
آن نصیب جان بیخویشان بود ** چونک با خویشاند پیدا کی شود
- Bu kendisinden geçenlerin canlarına nasip olan bir şey. Onlar, kendilerine oldukça nasıl meydana çıkar?
-
خفتهی بیدار باید پیش ما ** تا به بیداری ببیند خوابها
- Yanımızda uyanık bir uyur gerek ki uyanıkken rüyalar görsün!
-
دشمن این خواب خوش شد فکر خلق ** تا نخسپد فکرتش بستست حلق 1115
- Halkın düşüncelere dalması bu güzelim uykunun düşmanıdır. Halk, düşünceleri yatışmasın, uyumasın diye bu güzelim uykunun boğazını sıkar.
-
حیرتی باید که روبد فکر را ** خورده حیرت فکر را و ذکر را
- Bir hayret lâzım ki düşünceleri silip süpürsün. Hayret, fikirleri de yok eder, zikirleri de!
-
هر که کاملتر بود او در هنر ** او بمعنی پس بصورت پیشتر
- Hüner ve marifette kim daha kâmilse mana bakımından artta sureta ileridedir.
-
راجعون گفت و رجوع این سان بود ** که گله وا گردد و خانه رود
- Allah “Geri dönenler” dedi. Geri dönmek sürünün yazıdan gelip ağıla gitmesine benzer.
-
چونک واگردید گله از ورود ** پس فتد آن بز که پیش آهنگ بود
- Sürü, yazıdan dönüp geldi mi giderken en önde olan keçi artta kalır.
-
پیش افتد آن بز لنگ پسین ** اضحک الرجعی وجوه العابسین 1120
- Giderken geride kalan topal keçiye gelince suratı asıkları bile güldürecek bir halde öne düşer.