-
گفتشان در خواب کای اولاد من ** نیست ممکن ظاهر این را دم زدن
- Babaları, onlara rüyalarında dedi ki: “Oğullarım, bunu açıkça söylemeye imkân yok.
-
فاش و مطلق گفتنم دستور نیست ** لیک راز از پیش چشمم دور نیست
- Apaçık ve olduğu gibi söylememe izin yok. Ama bu sır, uzak değil gözümün önünde.
-
لیک بنمایم نشانی با شما ** تا شود پیدا شما را این خفا 1185
- Size bir nişane göstereyim de gizli şey aşikâr olsun.
-
نور چشمانم چو آنجا گه روید ** از مقام خفتنش آگه شوید
- Gözlerimin nurları, oraya varın da onun uyumakta olduğu yeri anlayın.
-
آن زمان که خفته باشد آن حکیم ** آن عصا را قصد کن بگذار بیم
- O hakikat sahibi uyurken korkmayın asayı almaya kalkışın.
-
گر بدزدی و توانی ساحرست ** چارهی ساحر بر تو حاضرست
- Eğer çalabilirseniz o sihirbazın biridir. Sihirbaza karşı çare bulmayı bilirsiniz siz.
-
ور نتانی هان و هان آن ایزدیست ** او رسول ذوالجلال و مهتدیست
- Yok, eğer çalamazsanız aman ha aman… Kendinize gelin, o, Allah eridir. Ululuk sahibi ve hidayet verici Allah’ın elçisidir.
-
گر جهان فرعون گیرد شرق و غرب ** سرنگون آید خدا آنگاه حرب 1190
- Yeryüzü doğudan batıya kadar Firavunla dolsa savaş zamanı Allah, yine onu üstün eder; Firavun, baş aşağı gelir.
-
این نشان راست دادم جان باب ** بر نویس الله اعلم بالصواب
- Babalarının canı yavrucuklarım, bu doğru nişaneyi verdim işte. Buna göre iş yapın, Allah doğrusunu daha iyi bilir.
-
جان بابا چون بخسپد ساحری ** سحر و مکرش را نباشد رهبری
- Yavrularım, sihirbaz uyuyunca sihirinin, hilesinin hükmü kalmaz.