-
هرنبی زان دوست دارد کوه را ** تا مثنا بشنود نام ترا
- Her peygamber, senin adını iki kere duysun diye dağı sever.
-
آن که پست مثال سنگ لاخ ** موش را شاید نه ما را در مناخ
- O alçak ve taşlık dağ, farenin, yurdu olmaya lâyıktır, bizim yurdumuz değil!
-
من بگویم او نگردد یار من ** بی صدا ماند دم گفتار من
- Ben söyleyeyim de o bana yâr olmasın, sözlerim cevapsız kalsın, sesime ses bile vermesin ha!
-
با زمین آن به که هموارش کنی ** نیست همدم با قدم یارش کنی
- Öyle dağı yerle yeksan etmek… İnsana hemdem olmadığından onu ayaklar altına atıp ezmek daha iyi!
-
گفت ای نوح ار تو خواهی جمله را ** حشر گردانم بر آرم از ثری 1355
- Allah: “Ey Nuh, eğer istiyorsan bütün boğulanları yeniden ve tekrar dirilteyim, yeryüzüne getireyim.
-
بهر کنعانی دل تو نشکنم ** لیکت از احوال آگه میکنم
- Senin hatırını bir Kenan için kırmam ben. Fakat seni ahvalden haberdar ediyorum” dedi.
-
گفت نه نه راضیم که تو مرا ** هم کنی غرقه اگر باید ترا
- Nuh, “Hayır hayır… Eğer beni de gark etmek istesen yine hükmüne razıyım.
-
هر زمانم غرقه میکن من خوشم ** حکم تو جانست چون جان میکشم
- Her an beni gark et. Hoşlanırım bundan, hükmün cana benzer, canla başla razıyım.
-
ننگرم کس را وگر هم بنگرم ** او بهانه باشد و تو منظرم
- Hiç kimseciğe bakmam, bakmam bile o bakış bahanedir, gördüğüm sensin.
-
عاشق صنع توم در شکر و صبر ** عاشق مصنوع کی باشم چو گبر 1360
- Şükür, zamanında da senin yaptığın işe, sana âşığım, sabır zamanında da. Kâfir gibi hiç senin yarattığına âşık olur muyum?