-
بهر کنعانی دل تو نشکنم ** لیکت از احوال آگه میکنم
- Senin hatırını bir Kenan için kırmam ben. Fakat seni ahvalden haberdar ediyorum” dedi.
-
گفت نه نه راضیم که تو مرا ** هم کنی غرقه اگر باید ترا
- Nuh, “Hayır hayır… Eğer beni de gark etmek istesen yine hükmüne razıyım.
-
هر زمانم غرقه میکن من خوشم ** حکم تو جانست چون جان میکشم
- Her an beni gark et. Hoşlanırım bundan, hükmün cana benzer, canla başla razıyım.
-
ننگرم کس را وگر هم بنگرم ** او بهانه باشد و تو منظرم
- Hiç kimseciğe bakmam, bakmam bile o bakış bahanedir, gördüğüm sensin.
-
عاشق صنع توم در شکر و صبر ** عاشق مصنوع کی باشم چو گبر 1360
- Şükür, zamanında da senin yaptığın işe, sana âşığım, sabır zamanında da. Kâfir gibi hiç senin yarattığına âşık olur muyum?
-
عاشق صنع خدا با فر بود ** عاشق مصنوع او کافر بود
- Allah hükmüne âşık olan nurlanır, yarattığına âşık olansa kâfir olur, diye cevap verdi.
-
توفیق میان این دو حدیث کی الرضا بالکفر کفر و حدیث دیگر من لم یرض بقضایی فلیطلب ربا سوای
- Küfre razı olma küfürdür, hadisiyle kaza ve kaderine razı olmayan benden başka bir Allah arasın hadisinin manalarını birleştirmek
-
دی سالی کرد سایل مر مرا ** زانک عاشق بود او بر ماجرا
- Dün mübahaseyi seven birisi, bana bir sual sordu.
-
گفت نکتهی الرضا بالکفر کفر ** این پیمبر گفت و گفت اوست مهر
- Dedi ki: “Küfre razı olmak küfürdür.” Bunu Peygamber söyledi, onun söylediği söz de doğrudur, yerindedir.
-
باز فرمود او که اندر هر قضا ** مر مسلمان را رضا باید رضا
- Sonra da yine “Müslüman olan kişinin her türlü kazaya razı olması lazımdır” buyurdu.
-
نه قضای حق بود کفر و نفاق ** گر بدین راضی شوم باشد شقاق 1365
- Kâfirlik ve münafıklık da Allah’ın kaza ve kaderiyle değil mi? Fakat buna razı olursak (ilk hadise göre) kötülük etmiş olmaz mıyız?