با همه تمکین خدا روزی او ** کرده باشد بسته اندر جست و جو1475
Bunca yücelikle beraber Allah, onun bile rızkını çalışmadan vermiyor. Rızıklanması çalışmasına bağlı.
بی زرهبافی و رنجی روزیش ** مینیاید با همه پیروزیش
Bunca yüceliğine rağmen zırh yapmadıkça, zahmet çekmedikçe rızkı gelmiyor.
این چنین مخذول واپس ماندهای ** خانه کنده دون و گردونراندهای
Hâlbuki sen böyle bayağı ve perişan bir halde kalmış, evinin bucağına kapanmış, felekzede olmuş gitmişsin.
این چنین مدبر همی خواهد که زود ** بی تجارت پر کند دامن ز سود
Hâlbuki bu adam bunca tersliği ile bunca adiliği ile beraber hemencecik, ticaretsiz eteğini kârla doldurmayı istemekte.
این چنین گیجی بیامد در میان ** که بر آیم بر فلک بی نردبان
Bu çeşit ahmak bir herif ortaya çıkmışta gökyüzüne merdivensiz çıkayım diyor.”
این همیگفتش بتسخر رو بگیر ** که رسیدت روزی و آمد بشیر1480
Birisi alaya alıp “Haydi yürü, rızkın ulaştı, müjdeci geldi” demekte,
و آن همی خندید ما را هم بده ** زانچ یابی هدیهای سالار ده
Öbürü gülüp “Sana gelenden bize de hediye ver” diye alay etmekteydi.
او ازین تشنیع مردم وین فسوس ** کم نمیکرد از دعا و چاپلوس
O ise halkın bu kınamasına, bu alayına hiç aldırış etmez duayı niyazı azaltmazdı bile.
تا که شد در شهر معروف و شهیر ** کو ز انبان تهی جوید پنیر
Böyle, böyle şehirde tanındı, boş ambardan peynir aramakta diye şöhret buldu.
شد مثل در خامطبعی آن گدا ** او ازین خواهش نمیآمد جدا
O yoksul ham tamahlılıkla darb-ı mesel oldu ama yine de bu istekten bu niyazdan ayrılmıyordu.
دویدن گاو در خانهی آن دعا کننده بالحاح قال النبی صلی الله علیه وسلم ان الله یحب الملحین فی الدعا زیرا عین خواست از حق تعالی و الحاح خواهنده را به است از آنچ میخواهد آن را ازو
Bir öküzün, o ısrarla dua eden adamın evine koşup gelmesi, Peygamber aleyhisselâm “Şüphe yok, Allah duada ısrar edenleri sever” demiştir. Çünkü o istek ve isteyen kişinin isteğindeki ısrar yok mu? İstediği şeyden de daha iyidir, istediğine ulaşmasından da