این چنین گیجی بیامد در میان ** که بر آیم بر فلک بی نردبان
Bu çeşit ahmak bir herif ortaya çıkmışta gökyüzüne merdivensiz çıkayım diyor.”
این همیگفتش بتسخر رو بگیر ** که رسیدت روزی و آمد بشیر1480
Birisi alaya alıp “Haydi yürü, rızkın ulaştı, müjdeci geldi” demekte,
و آن همی خندید ما را هم بده ** زانچ یابی هدیهای سالار ده
Öbürü gülüp “Sana gelenden bize de hediye ver” diye alay etmekteydi.
او ازین تشنیع مردم وین فسوس ** کم نمیکرد از دعا و چاپلوس
O ise halkın bu kınamasına, bu alayına hiç aldırış etmez duayı niyazı azaltmazdı bile.
تا که شد در شهر معروف و شهیر ** کو ز انبان تهی جوید پنیر
Böyle, böyle şehirde tanındı, boş ambardan peynir aramakta diye şöhret buldu.
شد مثل در خامطبعی آن گدا ** او ازین خواهش نمیآمد جدا
O yoksul ham tamahlılıkla darb-ı mesel oldu ama yine de bu istekten bu niyazdan ayrılmıyordu.
دویدن گاو در خانهی آن دعا کننده بالحاح قال النبی صلی الله علیه وسلم ان الله یحب الملحین فی الدعا زیرا عین خواست از حق تعالی و الحاح خواهنده را به است از آنچ میخواهد آن را ازو
Bir öküzün, o ısrarla dua eden adamın evine koşup gelmesi, Peygamber aleyhisselâm “Şüphe yok, Allah duada ısrar edenleri sever” demiştir. Çünkü o istek ve isteyen kişinin isteğindeki ısrar yok mu? İstediği şeyden de daha iyidir, istediğine ulaşmasından da
تا که روزی ناگهان در چاشتگاه ** این دعا میکرد با زاری و آه1485
Nihayet bir gün kuşluk çağında yine ağlayıp inleyerek bu çeşit dua edip dururken,
ناگهان در خانهاش گاوی دوید ** شاخ زد بشکست دربند و کلید
Birdenbire evine doğru bir öküz koştu. Boynuzu ile kapıya vurup kilidi kırdı.
گاو گستاخ اندر آن خانه بجست ** مرد در جست و قوایمهاش بست
Küstahçasına eve girdi. Adam hemen sıçrayıp öküzü boynuzlarından bağladı.
پس گلوی گاو ببرید آن زمان ** بی توقف بی تامل بی امان
Durmadan, aman vermeden hemencecik boğazını kesti.