آن توی که بی بدن داری بدن ** پس مترس از جسم و جان بیرون شدن
Sen, bedensiz bir bedene sahipsin, gayri canının cisminden çıkacağından korkma.
حکایت آن درویش کی در کوه خلوت کرده بود و بیان حلاوت انقطاع و خلوت و داخل شدن درین منقبت کی انا جلیس من ذکرنی و انیس من استانس بی گر با همهای چو بی منی بی همهای ور بی همهای چو با منی با همهای
Dağda halvet eden dervişin hikâyesi
بود درویشی بکهساری مقیم ** خلوت او را بود هم خواب و ندیم
”Dağlarda oturan bir derviş vardı. Yalnızlık, onun arkadaşı ve nedimiydi.
چون ز خالق میرسید او را شمول ** بود از انفاس مرد و زن ملول1615
Allah şarabını içmiş olduğundan erkeklerin sözlerinden de usanmıştı, kadınların sözlerinden de.
همچنانک سهل شد ما را حضر ** سهل شد هم قوم دیگر را سفر
Bize bir yerde oturup yerleşmek nasıl kolay geliyorsa bazı kimselere de bir yerden bir yere gezip durmak öyle kolay gelir.
آنچنانک عاشقی بر سروری ** عاشقست آن خواجه بر آهنگری
Sen, nasıl ululuğa âşıksan bir sanatkâr da mesela demirciliğe âşıktır.
هر کسی را بهر کاری ساختند ** میل آن را در دلش انداختند
Herkesi bir iş için yetiştirmişler, gönlüne o işin meylini vermişlerdir.
دست و پا بی میل جنبان کی شود ** خار وخس بی آب و بادی کی رود
Gönülde bir meyil olmadıkça el, ayak nasıl hareket eder. Su, rüzgâr olmadıkça çerçöp nasıl akar, savulur?
گر ببینی میل خود سوی سما ** پر دولت بر گشا همچون هما1620
Kendinde göğe doğru çıkmaya bir meyil gördün mü hüma kuşu gibi devlet kanadını hemen aç!
ور ببینی میل خود سوی زمین ** نوحه میکن هیچ منشین از حنین
Fakat kendinde yeryüzüne bir meyil gördün mü feryat et, ağlayıp inlemeyi hiç bırakma.
عاقلان خود نوحهها پیشین کنند ** جاهلان آخر بسر بر میزنند
Akıllılar önceden feryat ederler, bilgisizlerse işin sonunda başlarına vururlar!