-
تو از آن بگذشتهای کز مرگ تن ** ترسی وز تفریق اجزای بدن
- Sen, ölümden, bedeninin cüzlerinin ayrılacağından korkmaktan geçtin.
-
وهم تفریق سر و پا از تو رفت ** دفع وهم اسپر رسیدت نیک زفت 1720
- Sende, başının, ayağının gideceğine dair korku kalmadı. Vehmi bırakmak, senin için ulu bir siper oldu.”
-
سبب جرات ساحران فرعون بر قطع دست و پا
- Firavun sihirbazlarının elleriyle ayaklarının kesilmesine aldırış etmemelerindeki sebep
-
ساحران را نه که فرعون لعین ** کرد تهدید سیاست بر زمین
- Firavun, sihirbazları yeryüzünde öldürmekle tehdit etmedi mi?
-
که ببرم دست و پاتان از خلاف ** پس در آویزم ندارمتان معاف
- Sizin ellerinizi, ayaklarınızı çaprazına kestirir sizi asarım, affetmem demedi mi?
-
او همیپنداشت کایشان در همان ** وهم و تخویفند و وسواس و گمان
- O, sihirbazların vehme düşeceklerini, korkacaklarının, vesveseye uğrayacaklarını sanıyordu.
-
که بودشان لرزه و تخویف و ترس ** از توهمها و تهدیدات نفس
- Titremeye başlayacaklarını, ürküp korkacakların, bu tehditlerden vehmedeceklerini umuyordu.
-
او نمیداست کایشان رستهاند ** بر دریچهی نور دل بنشستهاند 1725
- Bilmiyordu ki onlar, bu işlerden kurtulmuşlar, gönül nurunun göründüğü pencerenin önüne oturmuşlar…
-
این جهان خوابست اندر ظن مهایست ** گر رود درخواب دستی باک نیست
- Gölgelerinin, kendilerinden meydana geldiğini bilmişler, çevik bir hale gelmişlerdir.
-
گر بخواب اندر سرت ببرید گاز ** هم سرت بر جاست و هم عمرت دراز
- Bu gül bahçesinde felek havanı, onları yüzlerce defa dövüp ezse bile,
-
گر ببینی خواب در خود را دو نیم ** تندرستی چون بخیزی نی سقیم
- Bu terkibin aslını görmüş olduklarından artık vehmin ferilerinden pek korkmazlar.