-
آنچنانک فاضل و مرد فضول ** چون به گوش او رسد آرد قبول
- Öyle bir anlat ki duyunca fazilet sahibi de kabul etsin, bir şeyden anlamaz adam da.
-
آنچنانش شرح کن اندر کلام ** که از آن هم بهره یابد عقل عام
- Herkesin aklının ereceği, fikrinin anlayacağı bir tarzda anlat.
-
ناطق کامل چو خوانپاشی بود ** خوانش بر هر گونهی آشی بود 1895
- Söz söyleyen kemal sahibi olursa söz söyleme sofrasını yaydı mı sofrası, her çeşit aşlarla doludur.
-
که نماند هیچ مهمان بی نوا ** هر کسی یابد غذای خود جدا
- Hiçbir konuk mahrum kalmaz. Herkes o sofrada kendi gıdasını bulur.
-
همچو قرآن که بمعنی هفت توست ** خاص را و عام را مطعم دروست
- O sofra, Kur’an’a benzer; Kur’an’ın da yedi manası vardır; alelâde halk da ondan doyar, halkın bilgide, irfanda ileri gelenleri de” dedi.
-
گفت این باری یقین شد پیش عام ** که جهان در امر یزدانست رام
- Derviş dedi ki: “ Herkesçe şu muhakkaktır ki âlem Allah emrine râm olmuştur.
-
هیچ برگی در نیفتد از درخت ** بی قضا و حکم آن سلطان بخت
- O padişahın kaza ve kaderi olmadıkça ağaçtan yaprak bile düşmez.
-
از دهان لقمه نشد سوی گلو ** تا نگوید لقمه را حق که ادخلوا 1900
- Allah lokmaya, gir içeri diye emretmedikçe boğazdan lokma bile geçmez.
-
میل و رغبت کان زمام آدمیست ** جنبش آن رام امر آن غنیست
- İnsanların yuları, dizgini olan, insanları dilediği yere sürüp götüren istekler de o gani Allah’ın emriyle meydana gelir.
-
در زمینها و آسمانها ذرهای ** پر نجنباند نگردد پرهای
- Yeryüzünde olsun, göklerde olsun… Bir zerre bile onun hükmü olmadıkça kanat çırpmaz, harekete gelemez;