-
بانگ میآمد ز سوی هر درخت ** سوی ما آیید خلق شوربخت
- Her ağaçtan “A bahtsız kişiler, bize gelin, bize” diye ses geliyordu.
-
بانگ میآمد ز غیرت بر شجر ** چشمشان بستیم کلا لا وزر
- Fakat Allah’tan da ağaçlara: “Onların gözlerini bağladık, onlara sığınacak yer yok!” sesi gelmekteydi.
-
گر کسی میگفتشان کین سو روید ** تا ازین اشجار مستسعد شوید
- Onlara birisi, “Bu yana gelin de bu ağaçlardan faydalanın” dese,
-
جمله میگفتند کین مسکین مست ** از قضاء الله دیوانه شدست 2020
- Hepsi birden “Bu sarhoş yoksul, Allah’ın takdiriyle deli olmuş.
-
مغز این مسکین ز سودای دراز ** وز ریاضت گشت فاسد چون پیاز
- Bu yoksulun beyni başa çıkmaz sevdalarla, sonu gelmez riyazatlarla soğan gibi çürümüş kokmuş!” diyorlardı.
-
او عجب میماند یا رب حال چیست ** خلق را این پرده و اضلال چیست
- Dekukî şaşıp kalıyor, “Yarabbi bu ne hal? Halka bu perde, bu sapıklık neden geliyor ki?
-
خلق گوناگون با صد رای و عقل ** یک قدم آن سو نمیآرند نقل
- Çeşit çeşit adamlar, yüzlerce akla, yüzlerce tedbire sahip oldukları halde o tarafa bir adım olsun atamıyorlar.
-
عاقلان و زیرکانشان ز اتفاق ** گشته منکر زین چنین باغی و عاق
- Akılları, fikirleri de hep birden inkâra düşmüşler. Onların bu azgınlığına, bu isyanına bakıyorum da şüpheleniyorum…
-
یا منم دیوانه و خیره شده ** دیو چیزی مرا مرا بر سر زده 2025
- Yoksa ben mi çıldırdım, ben mi sersem oldum? Şeytan, benim kafama mı bir şey vurdu?
-
چشم میمالم بهر لحظه که من ** خواب میبینم خیال اندر زمن
- Her an gözlerimi ovup duruyorum, bu cihanda rüya mı görüp durmaktayım yoksa?