-
جز بب چشم نتوان شستن آن ** چون نجاسات بواطن شد عیان
- İçteki pislikler anlaşıldı mı gözyaşından başka bir şeyle temizlenemez.
-
چون نجس خواندست کافر را خدا ** آن نجاست نیست بر ظاهر ورا
- Allah, kâfire “Pis murdar” demiştir. Bu pislik, bu murdarlık, onun dışında değildir.
-
ظاهر کافر ملوث نیست زین ** آن نجاست هست در اخلاق و دین 2095
- Kâfirin dışı, pisliklere bulaşmıştır. Pislik onun huyundadır, dinindedir.
-
این نجاست بویش آید بیست گام ** و آن نجاست بویش از ری تا بشام
- Zahiri pisliğin kokusu yirmi adımlık yerden gelir, bâtıni pisliğin kokusuysa Rey’den tut da Şam’a kadar gider!
-
بلک بویش آسمانها بر رود ** بر دماغ حور و رضوان بر شود
- Hatta göklere çıkar, hurilerle Rıdvan’ın burunlarını doldurur!
-
اینچ میگویم به قدر فهم تست ** مردم اندر حسرت فهم درست
- Bu söylediğin sözler yok mu? Senin anlayışın miktarı ancak… Öldüm iyi ve doğru anlayışın hasretinden!
-
فهم آبست و وجود تن سبو ** چون سبو بشکست ریزد آب ازو
- Anlayış sudur, beden testi. Testi kırılınca içindeki su dökülür gider!
-
این سبو را پنج سوراخست ژرف ** اندرو نه آب ماند خود نه برف 2100
- Bu testinin beş tane büyük deliği vardır, içinde ne su durur ne kar!
-
امر غضوا غضة ابصارکم ** هم شنیدی راست ننهادی تو سم
- “Gözlerinizi sımsıkı yumun” emrini duydun da yine ayağını doğru atmadın.
-
از دهانت نطق فهمت را برد ** گوش چون ریگست فهمت را خورد
- Söz söylemem, manasız çan çan etmem, ağzından anlayışını alıp götürür. Kulak kuma benzer, anlayışını içiverir!