English    Türkçe    فارسی   

3
2253-2262

  • لاف تو محروم می‌دارد ترا ** ترک آن پنداشت کن در من درآ
  • Senin lâfın, seni mahrum ediyor. O zannı bırak da bana gel” demektedir.
  • آب گل خواهد که در دریا رود ** گل گرفته پای آب و می‌کشد
  • Topraktaki su denize gitmek isterse de ayağını toprak tutmuştur, onu kendisine çekmektedir.
  • گر رهاند پای خود از دست گل ** گل بماند خشک و او شد مستقل 2255
  • Ayağını toprağın elinden kurtarırsa toprak, kupkuru bir hale gelir, o da hür kalır, başına buyruk olur!
  • آن کشیدن چیست از گل آب را ** جذب تو نقل و شراب ناب را
  • O toprağın suyu çekip mahvetmesi nedir? Senin halis şarapla mezeye düşkünlüğün!
  • همچنین هر شهوتی اندر جهان ** خواه مال و خواه جاه و خواه نان
  • Böylece cihandaki her şehvet, ister mal olsun, ister mevki, ister ekmek…
  • هر یکی زینها ترا مستی کند ** چون نیابی آن خمارت می‌زند
  • Bunların her biri seni sarhoş eder. Bunları bulmazsan başın ağrımaya başlar, sersemleşirsin.
  • این خمار غم دلیل آن شدست ** که بدان مفقود مستی‌ات بدست
  • Bu gam sersemliği, bulamadığın şeyin seni sarhoş ettiğine delâlet eder.
  • جز به اندازه‌ی ضرورت زین مگیر ** تا نگردد غالب و بر تو امیر 2260
  • Bunların ihtiyaçtan fazlasına meyletme de, sana galebe etmesin, sana bey olmasın!
  • سر کشیدی تو که من صاحب‌دلم ** حاجت غیری ندارم واصلم
  • Sen, ben de gönül sahibiyim, başkasına ihtiyacım yok, Allah’a ulaştım diye baş çekersin ama,
  • آنچنانک آب در گل سر کشد ** که منم آب و چرا جویم مدد
  • Bu halin, toprakla bulanık olan suyun, ben de suyum, neden başkasından yardım isteyecekmişim ki diye serkeşlik etmesine benzer.