چون موکل میشود ظلم و جفا ** که هویدا کن مرا ای دست و پا
Zulümde cefa, bu âlemde senin başına dikiliyor, bu iş için tayin edilmiş bir memur kesiliyor da hadi, ey el, ey ayak, yaptıklarını söyle, beni meydana çıkar diyor ya…
چون همیگیرد گواه سر لگام ** خاصه وقت جوش و خشم و انتقام
İçinde gizlediğin şey, sırrının gemini ele alıyor, hele kızıp coştuğun zaman onu istediği gibi sürüp götürüyor ya…
پس همان کس کین موکل میکند ** تا لوای راز بر صحرا زند2460
Demek ki gizlediği şeyi ta ovalara çıkarsın da bayrak gibi diksin, el âleme göstersin diye Allah, zulmeden kötülükte bulunan kişinin başına bu memuru dikiyor.
پس موکلهای دیگر روز حشر ** هم تواند آفرید از بهر نشر
Bunu yapan Allah, mahşer gününde de sırrını meydana çıkarmak için başka memurlar yaratmaya kadirdir.
ای بده دست آمده در ظلم و کین ** گوهرت پیداست حاجت نیست این
Zaten ey zulümde, kinde elden ele geçmiş, herkesçe ne olduğu bilinmiş, anlaşılmış adam, senin için, dışın meydanda… Elinin, ayağının şahadetine ne ihtiyaç var?
نیست حاجت شهره گشتن در گزند ** بر ضمیر آتشینت واقفاند
Kötülüğünü, ziyankârlığını etrafa yaymaya hacet yok. Senin ateşten ibaret olan içini herkes biliyor.
نفس تو هر دم بر آرد صد شرار ** که ببینیدم منم ز اصحاب نار
Nefsinden, her an, beni görün, ben cehennemliğim diye yüzlerce kıvılcım sıçramada.
جزو نارم سوی کل خود روم ** من نه نورم که سوی حضرت شوم2465
Ben ateşin cüz’üyüm, işte aslıma gidiyorum. Nur değilim ki Allah’a gideyim demekte.
همچنان کین ظالم حق ناشناس ** بهر گاوی کرد چندین التباس
Bu hak, hukuk tanımaz zalim gibi. Bir öküzceğiz için bunca hilelere girişti.
او ازو صد گاو برد و صد شتر ** نفس اینست ای پدر از وی ببر
Hâlbuki o, efendisinden yüzlerce öküz, yüzlerce deve almıştı. Babacığım, işte senin nefis dediğin de budur. Tek hemen ondan kesile gör!