English    Türkçe    فارسی   

3
2983-2992

  • که لیمان در جفا صافی شوند ** چون وفا بینند خود جافی شوند
  • Alçaklar, cefaya, derde düştüler mi arınır, temizlenirler. Vefa gördüler mi de cefakâr olurlar.
  • مسجد طاعاتشان پس دوزخست ** پای‌بند مرغ بیگانه فخست
  • Şu halde onların ibadet edecekleri mescit cehennemdir, yabancı kuşun ayağını bağlayan, tuzaktır.
  • هست زندان صومعه‌ی دزد و لیم ** کاندرو ذاکر شود حق را مقیم 2985
  • Zindan da hırsızın, alçak kişinin ibadet yeridir. Orada daima Hakk’ı anar durur.
  • چون عبادت بود مقصود از بشر ** شد عبادتگاه گردن‌کش سقر
  • Mademki insanın yaratılmasında ki maksat, Allah’a ibadet etmesiydi, şu halde ibadetten baş çeken, ibadete yanaşmayan kişinin ibadet yeri cehennemdir.
  • آدمی را هست در هر کار دست ** لیک ازو مقصود این خدمت بدست
  • İnsan her işi yapabilir, fakat yaratılmasındaki maksat ibadettir.
  • ما خلقت الجن و الانس این بخوان ** جز عبادت نیست مقصود از جهان
  • “Ben, insanları, cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” Bu ayeti okusana. Âlemin yaratılmasında ki maksat, ibadetten başka bir şey değil!
  • گرچه مقصود از کتاب آن فن بود ** گر توش بالش کنی هم می‌شود
  • Kitaptan maksat, içindeki fendir ama dilersen sen onu yastık da yapabilirsin ya.
  • لیک ازو مقصود این بالش نبود ** علم بود و دانش و ارشاد سود 2990
  • Fakat ondan maksat yastık olması değil, bilgi, irfan, irşat ve faydadır.
  • گر تو میخی ساختی شمشیر را ** برگزیدی بر ظفر ادبار را
  • Kılıcı mıh yaparsan zafere mağlûbiyeti tercih ettin demektir.
  • گرچه مقصود از بشر علم و هدیست ** لیک هر یک آدمی را معبدیست
  • İnsandan maksat ilimdir, doğru yolu bulmaktır ama her insanın bir ibadet yeri var.