-
ناسپاسی و فراموشی تو ** یاد ناورد آن عسلنوشی تو 310
- Şükretmiyorsun, nail olduğun nimetleri unutmuşsun. Bu unutuş, o bal yediğin zamanları hatırına bile getirmiyor.
-
لاجرم آن راه بر تو بسته شد ** چون دل اهل دل از تو خسته شد
- Hulâsa o yol, sana bağlandı. Çünkü gönül ehlinin gönlü, senden incindi, sana darıldı.
-
زودشان در یاب و استغفار کن ** همچو ابری گریههای زار کن
- Çabuk onları bul, kusur dile, tövbe et. Bulut gibi ağla, inle.
-
تا گلستانشان سوی تو بشکفد ** میوههای پخته بر خود وا کفد
- De sana onların gül bahçeleri açılsın, sana olgun meyveler saçılsın.
-
هم بر آن در گرد کم از سگ مباش ** با سگ کهف ار شدستی خواجهتاش
- O kapıda dön, dolaş Eshabı Kehf’in köpeğiyle kapı yoldaşıysan köpekten aşağı olma.
-
چون سگان هم مر سگان را ناصحاند ** که دل اندر خانهی اول ببند 315
- Köpekler bile, gönlünü ilk eve bağla diye köpeklere nasihat ederler.
-
آن در اول که خوردی استخوان ** سخت گیر و حق گزار آن را ممان
- Kemik yediğin ilk kapıya sıkı bağlan, hak gözetmeyi terk etme derler.
-
میگزندش تا ز ادب آنجا رود ** وز مقام اولین مفلح شود
- Edeplensin de oraya gitsin, kurtuluşu o ilk kapıda bulsun diye onu ısırırlar.
-
میگزندش کای سگ طاغی برو ** با ولی نعمتت یاغی مشو
- Isırırken şöyle derler "A azgın köpek, velinimetine isyan etme.
-
بر همان در همچو حلقه بسته باش ** پاسبان و چابک و برجسته باش
- Halka gibi o kapıya bağlan. O kapıda bekçilik et, o kapıda çevik davran, o kapıda sıçra.