-
هم از آن ده یک زنی از کافران ** سوی پیغامبر دوان شد ز امتحان 3220
- Yine o köyden bir kâfir karısı Peygamber’i sınamak için koşa koşa,
-
پیش پیغامبر در آمد با خمار ** کودکی دو ماه زن را بر کنار
- Eşeğiyle beraber yanına geldi, kucağında da iki aylık bir çocuk vardı.
-
گفت کودک سلم الله علیک ** یا رسول الله قد جنا الیک
- Çocuk, Peygamber’e “Allah, sana selâm söyledi Ya Rasûllâllah, sana geldik işte” dedi.
-
مادرش از خشم گفتش هی خموش ** کیت افکند این شهادت را بگوش
- Anası kızgınlıkla “Sus be, bu şahadeti kulağına kim üfürdü?
-
این کیت آموخت ای طفل صغیر ** که زبانت گشت در طفلی جریر
- A yumurcak, bunu sana kim söyledi de böyle dilin açıldı, söyleyip duruyorsun?” dedi.
-
گفت حق آموخت آنگه جبرئیل ** در بیان با جبرئیلم من رسیل 3225
- Çocuk dedi ki: “Evvelâ Allah, sonra da Cebrail! Ben, bu sözde Cebrail’e ahenk uyduruyorum.“
-
گفت کو گفتا که بالای سرت ** مینبینی کن به بالا منظرت
- Kadın “Nerede Cebrail?” deyince çocuk dedi ki: “Nah; başının üstünde. Görmüyor musun? Kafanı kaldır da bir yukarıya bak!
-
ایستاده بر سر تو جبرئیل ** مر مرا گشته به صد گونه دلیل
- Cebrail, başının üstünde duruyor; bana yüz çeşit delil olmakta!“
-
گفت میبینی تو گفتا که بلی ** بر سرت تابان چو بدری کاملی
- Kadın, “Sahi görüyor musun?“ dedi. Çocuk dedi ki: “Evet, başının üstünde ayın on dördü gibi durmakta.
-
میبیاموزد مرا وصف رسول ** زان علوم میرهاند زین سفول
- Bana Peygamber’i vasfediyor. Beni, bu suretle bu aşağılıklardan yüceltmede!