-
گفت ای موسی چو نور تو بتافت ** هر چه چیزی بود چیزی از تو یافت
- Dedi ki: “Ya Musa, nurun parlayınca her şey, kadrini, kıymetini, senin sayende buldu.
-
مر مرا محروم کردن زین مراد ** لایق لطفت نباشد ای جواد
- Beni bu muradımdan mahrum etmek lütfuna düşmez ey cömert er!
-
این زمان قایم مقام حق توی ** یاس باشد گر مرا مانع شوی 3275
- Bu zamanda Allah’ın vekili sensin. Muradımı vermezsen beni meyus edersin.“
-
گفت موسی یا رب این مرد سلیم ** سخره کردستش مگر دیو رجیم
- Musa, “Yarabbi, taşlanmış Şeytan, bu saf adamla alay mı ediyor?
-
گر بیاموزم زیانکارش بود ** ور نیاموزم دلش بد میشود
- Öğretsem ziyankârlardan olacak, öğretmesem gönlüme bir kötülük gelecek“ dedi.
-
گفت ای موسی بیاموزش که ما ** رد نکردیم از کرم هرگز دعا
- Allah dedi ki: “Ya Musa, öğret… Çünkü biz, keremimizden hiçbir duayı asla reddetmeyiz.
-
گفت یا رب او پشیمانی خورد ** دست خاید جامهها را بر درد
- Musa dedi ki: “Yarabbi, sonra pişman olacak, elini dişleyecek, elbiselerini yırtacak.
-
نیست قدرت هر کسی را سازوار ** عجز بهتر مایهی پرهیزکار 3280
- Kudret, herkesin harcı değil… Aciz, Allah’tan çekinen kişiye sermayedir.
-
فقر ازین رو فخر آمد جاودان ** که به تقوی ماند دست نارسان
- Eli bir şeye erişmeyen, Allah’tan korktu, çekindi, kendisini ibadete verdi… Yoksulluk, işte yüzden daima övünülecek bir şeydir!
-
زان غنا و زان غنی مردود شد ** که ز قدرت صبرها بدرود شد
- Zengin zenginliği yüzünden Allah tapısından reddedildi. Çünkü kudreti var; sabrı terk etti, dilediğini yapıverdi!