English    Türkçe    فارسی   

3
3498-3507

  • پیش سگ چون لقمه نان افکنی ** بو کند آنگه خورد ای معتنی
  • Önüne bir lokma atsan köpek bile köpekliğiyle önce koklar da sonra yer a ihtiyatlı adam!
  • او ببینی بو کند ما با خرد ** هم ببوییمش به عقل منتقد
  • O burnuyla koklar, biz aklımızla koklarız. Hele bir bak, demek ki biz de her şeyi inceleyen aklımızla kokluyoruz.
  • با تانی گشت موجود از خدا ** تابه شش روز این زمین و چرخها 3500
  • Allah bile bu yerlerle gökleri yavaşlıkla ve tam altı günde yarattı.
  • ورنه قادر بود کو کن فیکون ** صد زمین و چرخ آوردی برون
  • Yoksa “Kün” der demez yerler de olurdu, gökler de; Allah, buna kadirdi. Hatta bir emreder etmez yüzlerce yer gök yaratabilirdi.
  • آدمی را اندک اندک آن همام ** تا چهل سالش کند مرد تمام
  • Allah bütün kudretiyle beraber insanı, yavaş yavaş ve tam kırk yılda kemal sahibi eder.
  • گرچه قادر بود کاندر یک نفس ** از عدم پران کند پنجاه کس
  • Bir anda yokluktan elli kişiyi uçurup bu âleme getirmeye kadirdi ama.
  • عیسی قادر بود کو از یک دعا ** بی توقف بر جهاند مرده را
  • İsa, bir dua ile hemencecik ölüyü diriltir de
  • خالق عیسی بنتواند که او ** بی توقف مردم آرد تو بتو 3505
  • İsa’yı yaratan, insanları bir anda yaratmaya kadir değil midir? İsa’ya nazaran kudreti, kat kat üstün mü değil mi?
  • این تانی از پی تعلیم تست ** که طلب آهسته باید بی سکست
  • Dilediğin şeyi yavaş yavaş, fakat sağlam bir halde yapman lâzım… İşte bu yavaşlık, sana bunu öğretmek içindir.
  • جو یکی کوچک که دایم می‌رود ** نه نجس گردد نه گنده می‌شود
  • Daima akıp duran küçük bir dere ne pislenir, ne kokar.