-
جو یکی کوچک که دایم میرود ** نه نجس گردد نه گنده میشود
- Daima akıp duran küçük bir dere ne pislenir, ne kokar.
-
زین تانی زاید اقبال و سرور ** این تانی بیضه دولت چون طیور
- Bu yavaşlıkla insan, ikbale, devlete erişir. Yavaşlık, yumurtadır, devlet de kuşlara benzer.
-
مرغ کی ماند به بیضهای عنید ** گرچه از بیضه همی آید پدید
- A inatçı adam, kuş hiç yumurtaya benzer mi? Ama yumurtadan çıkar ya!
-
باش تا اجزای تو چون بیضهها ** مرغها زایند اندر انتها 3510
- Sen de davran da cüz’ülerin, yumurtalarından kuşlar çıkarsın.
-
بیضهی مار ارچه ماند در شبه ** بیضه گنجشک را دورست ره
- Yılan yumurtası da serçe kuşu yumurtasına benzer, fakat aralarında ne fark var?
-
دانهی آبی به دانه سیب نیز ** گرچه ماند فرقها دان ای عزیز
- Armut da elmaya benzer, benzer ama aralarında farkları bil ey yüce kişi!
-
برگها همرنگ باشد در نظر ** میوهها هر یک بود نوعی دگر
- Yapraklar da bakılınca bir renktedir. Fakat meyveleri çeşit çeşittir.
-
برگهای جسمها مانندهاند ** لیک هر جانی بریعی زندهاند
- Yapraklara benzeyen bedenler de birbirine benzer… Benzer ama herkes bir iş için yaratılmıştır.
-
خلق در بازار یکسان میروند ** آن یکی در ذوق و دیگر دردمند 3515
- Halk yolda her bir tarzda yürür durur; fakat birisi zevk içinde, öbürü dertli, kederli!
-
همچنان در مرگ یکسان میرویم ** نیم در خسران و نیمی خسرویم
- İşte tıpkı bunun gibi ölürken de aynı çeşit ölürüz ama yarımız ziyan içindedir, yarımız padişah!
-
وفات یافتن بلال رضی الله عنه با شادی
- Allah razı olsun, Bilâl’in neşeyle ölümü