-
غصهها زندان شدست و چارمیخ ** غصه بیخست و بروید شاخ بیخ
- Dertler, zindan ve çarmıh olur. Dert; köktür, kök; dal budak verir.
-
بیخ پنهان بود هم شد آشکار ** قبض و بسط اندرون بیخی شمار 360
- Kök gizliydi, meydana çıktı. Sen de darlığını, ferahlığını bir kök bil.
-
چونک بیخ بد بود زودش بزن ** تا نروید زشتخاری در چمن
- Kötü kökse hemencecik, çabucak onu sök ki çimenlikte çirkin bir diken çıkmasın.
-
قبض دیدی چارهی آن قبض کن ** زانک سرها جمله میروید ز بن
- İç sıkıntısı görünce ona bir çare bul. Çünkü dallar, hep kökten meydana gelir.
-
بسط دیدی بسط خود را آب ده ** چون بر آید میوه با اصحاب ده
- Genişlik gördün mü de onu sula, yetişip meyve verince dostlara dağıt.
-
باقی قصهی اهل سبا
- Seba’lılar hikâyesi
-
آن سبا ز اهل صبا بودند و خام ** کارشان کفران نعمت با کرام
- Seba’lılar, heveslerine uymuş ham kişilerdi. İşleri, güçleri büyüklerin nimetlerine karşı nankörlükte bulunmaktı.
-
باشد آن کفران نعمت در مثال ** که کنی با محسن خود تو جدال 365
- Bu nankörlük, âdeta sana ihsan eden adama karşı kötülükte bulunmana, onunla savaşmana benzer.
-
که نمیباید مرا این نیکوی ** من برنجم زین چه رنجم میشوی
- Meselâ, o iyilik edene, ben bu iyiliği istemiyorum, bundan inciniyorum, neden beni incitiyorsun?
-
لطف کن این نیکوی را دور کن ** من نخواهم چشم زودم کور کن
- Lütfet de bu iyiliği yapma. Ben, göz istemiyorum, beni kör et, dersin, işte bunun gibi.
-
پس سبا گفتند باعد بیننا ** شیننا خیر لنا خذ زیننا
- Seba’lılar da “Şehirlerimiz birbirine çok yakın, onları uzaklaştır. Kötülük, çirkinlik bize daha iyi, bizim ziynetimizi güzelliğimizi al.