English    Türkçe    فارسی   

3
4193-4202

  • زان حدیث تلخ می‌گویم ترا ** تا ز تلخیها فرو شویم ترا
  • Seni acılıklardan yıkayıp arıtmak için acı söylüyorum.
  • ز آب سرد انگور افسرده رهد ** سردی و افسردگی بیرون نهد
  • Donmuş, soğuk çalmış üzümü donukluğu gitsin diye soğuk suya atarlar.
  • تو ز تلخی چونکه دل پر خون شوی ** پس ز تلخیها همه بیرون روی 4195
  • Seni de acılıklarla gönlün kanlara bulanırsa içindeki bütün acılıklar gider.
  • تمثیل صابر شدن مومن چون بر شر و خیر بلا واقف شود
  • Hayır ve belânın sırrını bilen mümin sabreder
  • سگ شکاری نیست او را طوق نیست ** خام و ناجوشیده جز بی‌ذوق نیست
  • Av köpeği olmayan köpeğin boynunda tasma yoktur. Ham ve kaynamamış şey, mutlaka lezzetsizdir.”
  • گفت نخود چون چنینست ای ستی ** خوش بجوشم یاریم ده راستی
  • Nohut, bu sözleri duyunca “Mademki iş böyledir hanımcığım, güzel güzel kaynarım, sen de bana yardım et ama.
  • تو درین جوشش چو معمار منی ** کفچلیزم زن که بس خوش می‌زنی
  • Sen, bu kaynatmada beni yapıp yoğuran bir mimara benziyorsun. Vur bana kepçeyle… Ne de güzel vuruyorsun.
  • همچو پیلم بر سرم زن زخم و داغ ** تا نبینم خواب هندستان و باغ
  • Ben fil gibiyim, vur başıma, yarala beni… Vur, yarala da Hindistan’ı, Hindistan bahçelerini görmeyeyim.
  • تا که خود را در دهم در جوش من ** تا رهی یابم در آن آغوش من 4200
  • Bu suretle de kendimi kaynamaya, vereyim de onun kucağına ulaşayım, ona kavuşmaya bir yol bulayım!
  • زانک انسان در غنا طاغی شود ** همچو پیل خواب‌بین یاغی شود
  • Çünkü insan, zenginlikte azgın olur. Rüyasında Hindistan’ı gören fil gibi azar, kudurur.
  • پیل چون در خواب بیند هند را ** پیلبان را نشنود آرد دغا
  • Fil, rüyada Hindistan’ı gördü mü filciyi dinlemez, azgın bir hale gelir.
  • عذر گفتن کدبانو با نخود و حکمت در جوش داشتن کدبانو نخود را
  • Hanımın nohuda özürler getirmesi ve nohudu kaynatmasındaki hikmet