-
کودکان خرد فهمش میکنند ** نیست جز امر پسند و ناپسند
- Bunu küçücük çocuklar bile anlar. Kabul edilecek yahut edilmeyecek emirlerden nehiylerden ibaret.
-
ذکر یوسف ذکر زلف پر خمش ** ذکر یعقوب و زلیخا و غمش 4240
- Yusuf, Yusuf’un büklüm, büklüm zülüfleri… Yakup, Zeliha, Zeliha’nın derdi…
-
ظاهرست و هرکسی پی میبرد ** کو بیان که گم شود در وی خرد
- Hep bunlar değil mi? Bunları herkes anlar, bilir. Nerede bir söz ki akıl, onu idrak edemesin de hayretlere düşsün” dediler.
-
گفت اگر آسان نماید این به تو ** این چنین آسان یکی سوره بگو
- Allah’ta dedi ki: “Eğer bu sana kolay görünüyorsa bu çeşit kolay, basit bir sure söyleyiver.
-
جنتان و انستان و اهل کار ** گو یکی آیت ازین آسان بیار
- Cinlerinize, insanlarınıza kudret ve sanat sahibi olanlarınıza söyleyin de ehemmiyetsiz gördüğünüz ayetler gibi bir ayet meydana getirsinler!”
-
تفسیر این خبر مصطفی علیه السلام کی للقران ظهر و بطن و لبطنه بطن الی سبعة ابطن
- Mustafa aleyhisselâm’ın “Kur’an’ın zahiri var, bâtını var, bâtının da yedinci bâtına kadar bâtını var” hadisinin tefsiri
-
حرف قرآن را بدان که ظاهریست ** زیر ظاهر باطنی بس قاهریست
- Bil ki Kur’an’ın bir zahiri var… Zahirin de gizli ve pek kuvvetli bir de içyüzü var.
-
زیر آن باطن یکی بطن سوم ** که درو گردد خردها جمله گم 4245
- O bâtının bir bâtını, onun da bir üçüncü bâtını var ki onu akıllar anlayamaz, hayran kalır.
-
بطن چارم از نبی خود کس ندید ** جز خدای بینظیر بیندید
- Kur’an’ın dördüncü bâtınıysa eşsiz, örneksiz Allah’tan başka kimse görmemiş, kimse bilmemiştir.
-
تو ز قرآن ای پسر ظاهر مبین ** دیو آدم را نبیند جز که طین
- Oğul, sen Kur’an’ın dış yüzüne bakma… Şeytan da Âdem’in topraktan ibaret gördü, hakikatine eremedi!
-
ظاهر قرآن چو شخص آدمیست ** که نقوشش ظاهر و جانش خفیست
- Kur’an’ın zahiri, insana benzer… Sureti görünür, meydandadır da canı gizli!