-
خاک گوید خاک تن را باز گرد ** ترک جان کن سوی ما آ همچو گرد
- Toprak, bedenin toprağına “Dön geri, canı bırak, toz gibi bize gel.
-
جنس مایی پیش ما اولیتری ** به که زان تن وا رهی و زان تری
- Sen, bizim cinsimizdensin, bedenden, o rutubetli yurttan kurtulup bize gelmen daha doğru” der.
-
گوید آری لیک من پابستهام ** گرچه همچون تو ز هجران خستهام
- Beden de “Doğru… Ben de senin gibi ayrılıktan perişanım, fakat ayağım bağlı” diye cevap verir.
-
تری تن را بجویند آبها ** کای تری باز آ ز غربت سوی ما
- Sular, “Ey yaşlı gurbetten gel, bize ulaş” diye bedenin yaşlığını aramakta.
-
گرمی تن را همیخواند اثیر ** که ز ناری راه اصل خویش گیر 4425
- Esir, “Sen ateştensin… Aslına ulaşma yolunu tut” diye bedenin hararetini çağırıp durmaktadır.
-
هست هفتاد و دو علت در بدن ** از کششهای عناصر بی رسن
- Unsurların ipsiz, halatsız çekişleri yüzünden bedende yetmiş iki türlü illet vardır.
-
علت آید تا بدن را بسکلد ** تا عناصر همدگر را وا هلد
- İllet, unsurlar, birbirlerini bıraksınlar diye bedeni koparıp dağıtmak üzere gelir.
-
چار مرغاند این عناصر بستهپا ** مرگ و رنجوری و علت پاگشا
- Bu unsurlar ayakları bağlı dört kuştur. Ölüm, hastalık ve illet de onların ayak bağlarını çözer.
-
پایشان از همدگر چون باز کرد ** مرغ هر عنصر یقین پرواز کرد
- Birbirlerine bağlı olan ayakları çözüldü, açıldı mı her unsur kuşu hemencecik uçuverir.
-
جذبهی این اصلها و فرعها ** هر دمی رنجی نهد در جسم ما 4430
- Bu asıllarla feri’lerin birbirlerini çekişi yüzünden her an bedenimizde bir illet zuhur eder.