- 
		    گر ز خواجه آن زمان بگریختی ** کی برو والی حشر انگیختی
- Eğer o anda ev sahibinden kaçsaydı vali, ona o adamları yollar mıydı hiç?
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    قاهری دزد مقهوریش بود ** زانک قهر او سر او را ربود
- Hırsızın kahredişi, kahrolmasıdır; çünkü onun kahredişi, kendi başını kapar.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    غالبی بر خواجه دام او شود ** تا رسد والی و بستاند قود
- Ev sahibine üstün oluşu, hırsıza bir tuzaktır... Bu suretle vali gelir, hırsızı kısas eder.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   ای که تو بر خلق چیره گشتهای ** در نبرد و غالبی آغشتهای   4565
- Sen halka galip geldin, savaşta üst oldun ama,
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    آن به قاصد منهزم کردستشان ** تا ترا در حلقه میآرد کشان
- Allah, seni çeke çeke zincire vurmak için onları mahsustan mağlûp etmiştir.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    هین عنان در کش پی این منهزم ** در مران تا تو نگردی منخزم
- Kendine gel de mağlûp olanın ardını bırak, dizginini kas, pek at sürme… Ezilir, paralanırsın sonra!
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    چون کشانیدت بدین شیوه به دام ** حمله بینی بعد از آن اندر زحام
- Seni bu suretle tuzağa düşürdü mü ondan sonra o kalabalığın saldırışını görürsün sen.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    عقل ازین غالب شدن کی گشت شاد ** چون درین غالب شدن دید او فساد
- Akıl, bu üstünlükte bozgunluğu görürken nasıl olur da sevinir?
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   تیزچشم آمد خرد بینای پیش ** که خدایش سرمه کرد از کحل خویش   4570
- İleriyi gören akıl gözü keskindir. Allah, o gözü kendi sürmesiyle sürmelemiştir.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گفت پیغامبر که هستند از فنون ** اهل جنت در خصومتها زبون
- Peygamber, “Cennet ehli olanlar, bazı şeyler yüzünden savaşlarda, düşmanlıklarda mağlup ve zebun olurlar” dedi.