خیز شیران خدا بین گورگیر ** تو چو سگ چونی بزرقی کورگیر
Kalk, yaban eşeği avlayan Allah aslanlarını gör... Sen, neden köpek gibi hileyle kör avlamadasın?
گور چه از صید غیر دوست دور ** جمله شیر و شیرگیر و مست نور
Onlara yaban eşeği avlıyorlar dedim... Fakat yaban eşeği de nedir ki? Onlar sevgiliden başkasını avlamazlar... Hepsi de aslandır, aslan avcısıdır, nur sarhoşudur!
در نظاره صید و صیادی شه ** کرده ترک صید و مرده در وله
Avı ve padişahın avcılığını seyrederken hepsi de avlanmayı bırakmışlar, hayran olup can vermişlerdir!
همچو مرغ مردهشان بگرفته یار ** تا کند او جنس ایشان را شکار1055
O cinsten olan kuşları avlamak için avcılar nasıl ellerine ölü bir kuş alırlarsa sevgili de onları eline almıştır.
مرغ مرده مضطر اندر وصل و بین ** خواندهای القلب بین اصبعین
O ölü kuş vuslat ve firkat arasında ihtiyarsız bir haldedir. “Kalp, Allah’ın iki parmağı arasındadır” hadisini okumadın mı?
مرغ مردهش را هر آنک شد شکار ** چون ببیند شد شکار شهریار
Ölü kuşa avlanan dikkat ederse görür ki padişaha avlanmıştır.
هر که او زین مرغ مرده سر بتافت ** دست آن صیاد را هرگز نیافت
Bu ölü kuştan baş çeken, asla avcının elini bulamaz!
گوید او منگر به مرداری من ** عشق شه بین در نگهداری من
Ölü kuş der ki: benim murdarlığıma bakma padişahın bana olan aşkına bak... Bak da beni nasıl görüp gözetmekte, bir gör!
من نه مردارم مرا شه کشته است ** صورت من شبه مرده گشته است1060
Ben pis değilim... Beni padişah öldürdü; suretim, ölüye benzedi.
جنبشم زین پیش بود از بال و پر ** جنبشم اکنون ز دست دادگر
Bundan önce kanadımla uçuyordum; şimdiyse hareketim, padişahın elinden.