-
پس بماندی لطف بیقهر و بدی ** پس کمال پادشاهی کی بدی
- O vakit kahırsız ve kötülüksüz lütuf kalırdı; bu takdirde padişahlığın kemâli nasıl zahir olurdu ki?
-
ریشخندی کردهاند آن منکران ** بر مثلها و بیان ذاکران 1080
- O münkirler, öğütçülerin sözlerine, getirdikleri misallere aldırış etmediler, onların sakallarına güldüler!
-
تو اگر خواهی بکن هم ریشخند ** چند خواهی زیست ای مردار چند
- İstersen sen de gül... Fakat a murdar, ne vakte dek yaşayacaksın, ne vakte dek?
-
شاد باشید ای محبان در نیاز ** بر همین در که شود امروز باز
- Ey sevenler, niyaza başlayın, şad olun, bu kapıda yalvarın... Çünkü bu kapı, bugün açılacak!
-
هر حویجی باشدش کردی دگر ** در میان باغ از سیر و کبر
- Bahçede soğan, sarımsak vesaire gibi sebzelerin her birine ayrı bir evlek vardır.
-
هر یکی با جنس خود در کرد خود ** از برای پختگی نم میخورد
- Her biri, kendi cinsiyledir, kendi evleğindedir... Yetişip olmak için orada rutubetten gıdalanır durur!
-
تو که کرد زعفرانی زعفران ** باش و آمیزش مکن با دیگران 1085
- Sen safran evleğisin, safran olur... Başka sebzelerle karışıp uzlaşma!
-
آب میخور زعفرانا تا رسی ** زعفرانی اندر آن حلوا رسی
- Ey safran, sudan gıdanı al da safran ol, zerdeye gir!
-
در مکن در کرد شلغم پوز خویش ** که نگردد با تو او همطبع و کیش
- Şalgam evleğine girip ağzını açma da onunla aynı tabiatta, aynı huya sahip olma!
-
تو بکردی او بکردی مودعه ** زانک ارض الله آمد واسعه
- Sen bir evleğe konmuşsun, o bir evleğe... Çünkü “Allah’ın olan yeryüzü pek geniş!”