-
گر ندیدندی هزاران بار بیش ** عاقلان کی جان کشیدندیش پیش
- Akıllılar, binlerce defa ihtiyaçlarının giderildiğini görmeselerdi hiç o tapıya canla başla giderler miydi?
-
بلک جملهی ماهیان در موجها ** جملهی پرندگان بر اوجها
- Hatta deniz dalgaları arasındaki bütün balıklar, yücelerde uçan bütün kuşlar bile...
-
پیل و گرگ و حیدر اشکار نیز ** اژدهای زفت و مور و مار نیز 1175
- Fil, kurt, avlanan aslan, koca ejderha, karınca, yılan...
-
بلک خاک و باد و آب و هر شرار ** مایه زو یابند هم دی هم بهار
- Hatta toprak, su, yel ve her bir kıvılcım bile kışın da dileğini ondan elde eder, baharda da!
-
هر دمش لابه کند این آسمان ** که فرو مگذارم ای حق یک زمان
- Bu gökyüzü, her an, yarabbi, beni bir zaman bile aşağılatma diye ona yalvarır...
-
استن من عصمت و حفظ تو است ** جمله مطوی یمین آن دو دست
- Benim direğim, senin korumandadır... Bütün gökler sağ elinde dürülmüş, yayılmıştır, der.
-
وین زمین گوید که دارم بر قرار ** ای که بر آبم تو کردستی سوار
- Bu yer, beni su üstünde yükleyen sensin, kararımı elden alma diye niyaz eder.
-
جملگان کیسه ازو بر دوختند ** دادن حاجت ازو آموختند 1180
- Hepsi keselerini onun nimetiyle doldurup büzmüşler... Hepsi hacet vermeyi ondan öğrenmişlerdir.
-
هر نبیی زو برآورده برات ** استعینوا منه صبرا او صلات
- Her peygamber, “Sabır ve namaz hususunda ondan yardım isteyin” diye ondan berat ve ferman getirmiştir.
-
هین ازو خواهید نه از غیر او ** آب در یم جو مجو در خشک جو
- Kendinize gelin; ondan isteyin... Başkasından değil. Suyu denizde arayın, kuru derede değil!