English    Türkçe    فارسی   

4
1467-1476

  • هین بمگذار ای شفا رنجور را ** تو ز خشم کر عصای کور را
  • Ey şifa, hastayı terk etme... Ey şifa hastayı terk etme... Sağıra kızıp körün sopasını bırakma!
  • نه تو گفتی قاید اعمی به راه ** صد ثواب و اجر یابد از اله
  • Sen demedin mi ki “Körü, yolda tutup yeden Allah’tan yüzlerce ecir alır, yüzlerce sevaba girer!
  • هر که او چل گام کوری را کشد ** گشت آمرزیده و یابد رشد
  • Kim bir körü kırk adım yederse günahları bağışlanır, doğru yolu bulur!”
  • پس بکش تو زین جهان بی‌قرار ** جوق کوران را قطار اندر قطار 1470
  • eksik
  • کار هادی این بود تو هادیی ** ماتم آخر زمان را شادیی
  • Doğru yolu gösterenin işi budur; sen de doğru yolu gösterensin... Ahir zamanın yasına neşesin sen!
  • هین روان کن ای امام المتقین ** این خیال‌اندیشگان را تا یقین
  • Ey takva sahiplerinin imamı, bu hayallere kapılanları, yakîn makamına kadar götür!
  • هر که در مکر تو دارد دل گرو ** گردنش را من زنم تو شاد رو
  • Kim gönlünden sana karşı bir hile, bir düzen düşünürse onun boynunu ben vururum, sen tasalanma, neşelen, neşeli neşeli yürü!
  • بر سر کوریش کوریها نهم ** او شکر پندارد و زهرش دهم
  • Onun körlüğüne körlükler katarım... O, şeker sanır ama ben ona zehir veririm!
  • عقلها از نور من افروختند ** مکرها از مکر من آموختند 1475
  • Akıllar benim nurumla parlar, aydınlanır... Hileler, benim hilemden öğrenilir!
  • چیست خود آلاجق آن ترکمان ** پیش پای نره پیلان جهان
  • Âlemdeki erkek fillerin ayaklarına göre Türkmen’in kara çadırı nedir ki?