-
هر که گوید کو قیامت ای صنم ** خویش بنما که قیامت نک منم 1480
- Kim, “hani, nerede kıyamet?” derse a güzelim, kendini göster, işte kıyamet benim de!
-
در نگر ای سایل محنتزده ** زین قیامت صد جهان افزون شده
- Ey mihnetlere düşmüş de soru soran kişi, dikkat et, bak da gör. Bu kıyametten yüzlerce âlem kopmada!
-
ور نباشد اهل این ذکر و قنوت ** پس جواب الاحمق ای سلطان سکوت
- Bu zikir ve kunut ehli olmasa ahmağın sorusuna verilecek cevap sükûttan ibarettir padişahım!
-
ز آسمان حق سکوت آید جواب ** چون بود جانا دعا نامستجاب
- Duamız kabul edilmeyince Allah göğünden isteğimize sükûtla cevap verilir canım!
-
ای دریغا وقت خرمنگاه شد ** لیک روز از بخت ما بیگاه شد
- Harman devşirme zamanı geldi ama yazıklar olsun... Gün bahtımız yüzünden geçti gitti!
-
وقت تنگست و فراخی این کلام ** تنگ میآید برو عمر دوام 1485
- Gün dar... Hâlbuki bu söz, o kadar geniş ki bütün bir ömür bile ona az gelir!
-
نیزهبازی اندرین کوههای تنگ ** نیزهبازان را همی آرد به تنگ
- Bu daracık çukurlarda mızrak oyununa girişmek, bu oyunu oynayanları utandırır!
-
وقت تنگ و خاطر و فهم عوام ** تنگتر صد ره ز وقت است ای غلام
- Vakit dar... Fakat oğul, halkın hatırı ve anlayışı da vakitten yüz kere daha dar!
-
چون جواب احمق آمد خامشی ** این درازی در سخن چون میکشی
- Ahmağın cevabı, mademki sükûttur... Ne diye sözü uzatıp durursun?
-
از کمال رحمت و موج کرم ** میدهد هر شوره را باران و نم
- Allah rahmetinin yüceliği ve kerem denizinin dalgalanması yüzünden her çorak yere yağmur yağdırıp ıslatmada!
-
در بیان آنک ترک الجواب جواب مقرر این سخن کی جواب الاحمق سکوت شرح این هر دو درین قصه است کی گفته میآید
- Cevap vermemek de cevaptır sözü, ahmağa verilecek cevap susmaktır sözünü tenkit eder. Her ikisi de bu hikâyeyle anlatılmaktadır.