زو چو استعداد شد کان رهبرست ** هر غذایی کو خورد مغز خرست
İnsandan yol gösteren bu istidat gitti mi ne yerse yesin eşek beynidir!
گر بلادر خورد او افیون شود ** سکته و بیعقلیش افزون شود1530
Aklı arttıran bir ilâç olan belâdür yese afyon kesilir... Kalp illeti ve akılsızlığı artar!
ماند یک قسم دگر اندر جهاد ** نیم حیوان نیم حی با رشاد
İnsanların bir bölüğüyse savaştadır. Yarı hayvan, doğru yolu bulma bakımından yarı insandır!
روز و شب در جنگ و اندر کشمکش ** کرده چالیش آخرش با اولش
Gece gündüz savaşta, çekiştedir bunlar... Sonu yani insanlığı, önüyle yani hayvanlığıyla savaşır durur.
چالیش عقل با نفس هم چون تنازع مجنون با ناقه میل مجنون سوی حره میل ناقه واپس سوی کره چنانک گفت مجنون هوا ناقتی خلفی و قدامی الهوی و انی و ایاها لمختلفان
Aklın nefisle savaşı Mecnun’un devesiyle savaşına benzer. Mecnun’un sevdası Leylâ’dır, devenin sevdası yavrusuna. Nitekim Mecnun da “Devemin sevdası ardındakinedir, benim sevdam önümdekine. İkimiz de sevdalıyız ama sevdalarımız aykırı!" demiştir.
همچو مجنوناند و چون ناقهش یقین ** میکشد آن پیش و این واپس به کین
Bu, Mecnun’la devesine benzer... O, ileriye gitmeye savaşır, bu geriye gitmeye!
میل مجنون پیش آن لیلی روان ** میل ناقه پس پی کره دوان
Mecnun’un sevdası, önde bulunan Leylâ’ya kavuşmak, devenin sevdası ardına dönüp yavrusuna ulaşmak!
یک دم ار مجنون ز خود غافل بدی ** ناقه گردیدی و واپس آمدی1535
Mecnun, bir an bile kendisinden geçti mi deve, hemencecik geri döner, geriye giderdi.
عشق و سودا چونک پر بودش بدن ** مینبودش چاره از بیخود شدن
Mecnun, tamamı ile aşkla, sevda ile dolu olduğundan kendisinden geçmemesine imkân yoktu.
آنک او باشد مراقب عقل بود ** عقل را سودای لیلی در ربود
Kendisini gözetleyen akıldı... Fakat aklını, Leylâ’nın sevdası kapmıştı!