English    Türkçe    فارسی   

4
1608-1617

  • زلف جعد مشکبار عقل‌بر ** آخرا چون دم زشت خنگ خر
  • Akıllılar alan siyah ve miskler saçan kıvırcık saçlar, nihayet boz eşeğin çirkin kuyruğuna döner!
  • خوش ببین کونش ز اول باگشاد ** وآخر آن رسواییش بین و فساد
  • Önce açıla saçıla oluşuna güzelce bir gör, sonunda da bozuluşunu, rüsvay oluşunu seyret!
  • زانک او بنمود پیدا دام را ** پیش تو بر کند سبلت خام را 1610
  • Önce sana tuzağını apaçık gösteren şey, sonunda ona kapılan hamların bıyığını, sakalını yoldu!
  • پس مگو دنیا به تزویرم فریفت ** ورنه عقل من ز دامش می‌گریخت
  • Artık dünya, beni hileleriyle aldattı... Yoksa aklım, onun tuzağından kaçardı elbet deme!
  • طوق زرین و حمایل بین هله ** غل و زنجیری شدست و سلسله
  • Altın gerdanlığı, hamaili bir gör de bak... Hakikatte nasıl bir tomruktur, bir zincirdir o!
  • همچنین هر جزو عالم می‌شمر ** اول و آخر در آرش در نظر
  • Böylece bütün âlem cüzlerini say dök... Hepsini önünden ve sonundan bir gör!
  • هر که آخربین‌تر او مسعودتر ** هر که آخربین‌تر او مطرودتر
  • Kim daha ziyade sonu görürse o, daha kutludur... Fakat kim ahırı görürse o daha fazla kovulmuş, sürülmüştür!
  • روی هر یک چون مه فاخر ببین ** چونک اول دیده شد آخر ببین 1615
  • Her şeyin yüzünü güzel ve parlak ay gibi gör... Fakat evvelini gördükten sonra sonunu da seyret!
  • تا نباشی هم‌چو ابلیس اعوری ** نیم بیند نیم نی چون ابتری
  • Seyret de kör iblise dönme... o, noksan olduğundan noksan görür, bir yanı görür de bir yanı görmez!
  • دید طین آدم و دینش ندید ** این جهان دید آن جهان‌بینش ندید
  • Âdem’in toprağını gördü de dinini görmedi... Bu âlemi gören maneviyatını görmedi.