-
گفت حق تمییز را پیدا کنم ** عقل بیتمییز را بینا کنم
- Allah dedi ki: O fark edişi ben onlarda izhar eder, doğruyu eğriyi ayırt edemeyen aklı görür, bilir bir hale getiririm.
-
گرچه چون دریا برآوردند کف ** موسیا تو غالب آیی لا تخف
- Onlar deniz gibi köpürdüler ama korkma ya Musa, sen üstün olacaksın!
-
بود اندر عهده خود سحر افتخار ** چون عصا شد مار آنها گشت عار
- Sihir, zamanında övünülecek bir şeydi... Fakat asâ ejderha olunca bütün sihirler utanılır bir şey oluverdi!
-
هر کسی را دعوی حسن و نمک ** سنگ مرگ آمد نمکها را محک
- Herkes güzellik şirinlik dâvasındadır ama şirinliklere mihenk taşı ölümdür!
-
سحر رفت و معجزهی موسی گذشت ** هر دو را از بام بود افتاد طشت 1675
- Büyü de geçti gitti, Musa’nın mucizesi de... Her ikisinin de varlık damından leğenleri düştü!
-
بانگ طشت سحر جز لعنت چه ماند ** بانگ طشت دین به جز رفعت چه ماند
- Büyü leğeninin sesinden yalnız lanet kaldı; din leğeninin sesinden de yalnız yücelik!
-
چون محک پنهان شدست از مرد و زن ** در صف آ ای قلب و اکنون لاف زن
- Mihenk taşı, erkekte de yok, kadında da... O gizli kalmış; artık ey kalp, gel, safa karış da lâf et, tam sırası!
-
وقت لافستت محک چون غایبست ** میبرندت از عزیزی دست دست
- Lâfın tam zamanı şimdi... Çünkü mihenk yok ortada, artık seni yüce tutarlar, elden ele gezersin ey kalp!
-
قلب میگوید ز نخوت هر دمم ** ای زر خالص من از تو کی کمم
- Kalp her an gururlanır da der ki ben daima senin gibiyim a altın... ne vakit senden aşağıyım ki?
-
زر همیگوید بلی ای خواجهتاش ** لیک میآید محک آماده باش 1680
- Altında evet ey kapı yoldaşı, der... Fakat mihenk geliyor hazırlan hele!