-
هست دل مانندهی خانهی کلان ** خانهی دل را نهان همسایگان
- Gönül, büyük ve geniş bir eve benzer... Gönül evinin gizli komşuları vardır.
-
از شکاف روزن و دیوارها ** مطلع گردند بر اسرار ما
- Pencereden, duvardaki delikten görüp gözetir, sırları anlarlar!
-
از شکافی که ندارد هیچ وهم ** صاحب خانه و ندارد هیچ سهم
- Ev sahibinin sezinlemediği, hiç bilmediği bir yarıktan, bir delikten onlar, her şeyi görürler.
-
از نبی بر خوان که دیو و قوم او ** میبرند از حال انسی خفیه بو 1780
- Kuran’ı okusan a... Şeytan ve kavmi, gizlice insanların halinden koku alırlar.
-
از رهی که انس از آن آگاه نیست ** زانک زین محسوس و زین اشباه نیست
- İnsanın bilmediği bir yoldan insanın sırrını anlarlar... Bu yol, duyguyla duyulur, yahut buna benzer bir şeyle bilinir yol değildir.
-
در میان ناقدان زرقی متن ** با محک ای قلب دون لافی مزن
- Görenlerin ortasında hileye kalkışma... Mihenk ortadayken lafa girişme ey kalp!
-
مر محک را ره بود در نقد و قلب ** که خدایش کرد امیر جسم و قلب
- Mihengin, halisi de anlamaya kabiliyeti vardır, kalpı da... Allah, onu beden ve kalp emîri yapmıştır!
-
چون شیاطین با غلیظیهای خویش ** واقفاند از سر ما و فکر و کیش
- Şeytanlar bile o kabalıklarıyla, o kötülükleriyle sırrımızı, fikrimizi, gittiğimiz yolu biliyorlar...
-
مسلکی دارند دزدیده درون ** ما ز دزدیهای ایشان سرنگون 1785
- Onların bile içimize hırsızlama bir yolu var... Biz, onların hırsızlıklarından baş aşağı gelmedeyiz...
-
دم به دم خبط و زیانی میکنند ** صاحب نقب و شکاف روزنند
- Her an, bize büyük ziyanlar veriyorlar... Delikleri var, yarıkları var; bizi gözetliyorlar...