-
چونک کردی دشمنی پرهیز کن ** مشورت با یار مهرانگیز کن
- Fakat birisine düşmanlıkta bulundun mu ondan çekin... Seni seven bir dostla görüş, danışacağını ona danış!
-
گفت میدانم ترا ای بوالحسن ** که توی دیرینه دشمندار من
- Adam dedi ki: Ey iyi kişi, biliyorum seni... Sen benim eski düşmanımsın.
-
لیک مرد عاقلی و معنوی ** عقل تو نگذاردت که کژ روی
- Fakat akıllı ve manevi bir adamsın; aklın eğri gitmeme razı olmaz.
-
طبع خواهد تا کشد از خصم کین ** عقل بر نفس است بند آهنین
- Tabiat, düşmandan hıncını çıkartmak ister ama akıl, nefse demirden bir bağdır;
-
آید و منعش کند وا داردش ** عقل چون شحنهست در نیک و بدش 1985
- Gelir, onu kötülükten men eder, geri çeker... Akıl, onun iyi ve kötü hareketlerine adeta bir şahnedir.
-
عقل ایمانی چو شحنهی عادلست ** پاسبان و حاکم شهر دلست
- İmana mensup akıl adil bir şahneye benzer... Gönül şehrinin bekçisidir, hâkimidir.
-
همچو گربه باشد او بیدارهوش ** دزد در سوراخ ماند همچو موش
- Kedi gibi aklı uyanıktır onun... Hırsız, fare gibi delikte kalakalır!
-
در هر آنجا که برآرد موش دست ** نیست گربه یا که نقش گربه است
- Nerede fare çıkar, bir şeye el uzatırsa ya orada kedi yoktur yahut varsa bile sureti vardır!
-
گربهی چه شیر شیرافکن بود ** عقل ایمانی که اندر تن بود
- Kedi nedir? Aslanları yıkan aslan... Tendeki imana mensup akıl!
-
غرهی او حاکم درندگان ** نعرهی او مانع چرندگان 1990
- Onun görünüşü yırtıcı hayvanlara hâkimdir... Narası otlayan hayvanları men eder!