-
چون وصیت کرد آن آزادمرد ** هر مریدی کاردی آماده کرد
- O hür er, bu tavsiyede bulununca her derviş bir bıçak hazırladı.
-
مست گشت او باز از آن سغراق زفت ** آن وصیتهاش از خاطر برفت
- Bayezid, yine o koca kadehi dikip sarhoş oldu... Tavsiyeleri aklından çıktı.
-
نقل آمد عقل او آواره شد ** صبح آمد شمع او بیچاره شد
- Meze geldi... Aklı avare oldu; sabah geldi, mumu çaresiz kaldı!
-
عقل چون شحنهست چون سلطان رسید ** شحنهی بیچاره در کنجی خزید 2110
- Akıl şahneye benzer... Sultan gelince biçare şahne bir bucağa büzüldü!
-
عقل سایهی حق بود حق آفتاب ** سایه را با آفتاب او چه تاب
- Akıl Allah gölgesidir, Allah güneş... Gölge, güneşe karşı dayanır, durabilir mi hiç?
-
چون پری غالب شود بر آدمی ** گم شود از مرد وصف مردمی
- Peri ve cin, insana üstün olunca insandaki insanlık sıfatı kaybolur...
-
هر چه گوید آن پری گفته بود ** زین سری زان آن سری گفته بود
- Ne söylerse o peri söyler... Cin tutmuş adam söyler ama hakikatte o sözler, cinindir, perinindir!
-
چون پری را این دم و قانون بود ** کردگار آن پری خود چون بود
- Perinin bile yolu yordamı böyle olursa o perinin Allah’ı nasıl olur?
-
اوی او رفته پری خود او شده ** ترک بیالهام تازیگو شده 2115
- Varlığı gider insan peri kesilir... İlhama nail olmayan Türk Arapça konuşmaya başlar!
-
چون به خود آید نداند یک لغت ** چون پری را هست این ذات و صفت
- Fakat kendine gelince hiçbir lügat bilmez. Peri de bile böyle bir varlık, böyle bir sıfat olduktan sonra,