باز میگفت او که گر این بار من ** وا رهم زین محنت گردنشکن
Sonra da eğer bu sefer, şu boynumu kıran mihnetten kurtulursam,
من نسازم جز به دریایی وطن ** آبگیری را نسازم من سکن2285
2285.Denizden başka yerde yurt tutmam... Bir gölcükte oturmam artık.
آب بیحد جویم و آمن شوم ** تا ابد در امن و صحت میروم
Uçsuz bucaksız bir su ararım da emin olayım... Ebediyen emniyet ve sıhhat içinde ömür süreyim diyordu!
بیان آنک عهد کردن احمق وقت گرفتاری و ندم هیچ وفایی ندارد کی لو ردوالعادوا لما نهوا عنه و انهم لکاذبون صبح کاذب وفا ندارد
Ahmağın, bir belâya uğrayınca nadim olup ahdetmesinde bir vefa yoktur. ”Onlar tekrar dünyaya döndürülseler yapmayın diye nehyolundukları şeyleri yapmaya başlarlardı yine. Onlar yalancılardır.” suphukâzibin vefası olamaz!
عقل میگفتش حماقت با توست ** با حماقت عقل را آید شکست
Akıl, ona diyordu k: Ahmaklık, seninle değil mi? Ahmaklıkla ahde vefa edilmez.
عقل را باشد وفای عهدها ** تو نداری عقل رو ای خربها
Ahitlerde vefa etmek, akılla olur... Sense aklın yok a eşek değerli!
عقل را یاد آید از پیمان خود ** پردهی نسیان بدراند خرد