-
گفت من عقلم رسول ذوالجلال ** حجةاللهام امانم از ضلال
- Musa, ben akılım... Ululuk ıssı Allah’ın elçisiyim... Allah’ın ulu bürhanıyım, azgınlıktan insana emniyet veren kişiyim ben!
-
گفت نی خامش رها کن های هو ** نسبت و نام قدیمت را بگو 2310
- Firavun dedi ki: Sus, huyluyu bırak da sen bana eski adını söyle!
-
گفت که نسبت مر از خاکدانش ** نام اصلم کمترین بندگانش
- Musa dedi ki: Benim nispetim, Allah’ın şu toprak yurdunadır... Asıl adım da onun kullarının en aşağısı.
-
بندهزادهی آن خداوند وحید ** زاده از پشت جواری و عبید
- Ben o Allah’ın kulunun oğluyum... Onun cariyesiyle kulundan doğmuşum.
-
نسبت اصلم ز خاک و آب و گل ** آب و گل را داد یزدان جان و دل
- Asıl mensup olduğum topraktır; su ve balçıktır... Allah suya toprağa canla gönül vermiştir.
-
مرجع این جسم خاکم هم به خاک ** مرجع تو هم به خاک ای سهمناک
- Bu toprak bedenimin dönüp gideceği yer de yine topraktır... Senin gideceğin yer de topraktır a mağrur.
-
اصل ما و اصل جمله سرکشان ** هست از خاکی و آن را صد نشان 2315
- Bizim de bütün serkeşlerin de aslı topraktır. Hepimiz topraktanız... Buna da yüz türlü nişane var.
-
که مدد از خاک میگیرد تنت ** از غذایی خاک پیچد گردنت
- Bedenine topraktan yardım gelmededir... Boynun topraktan biten gıdalarla düzelip kalınlaşmadadır.
-
چون رود جان میشود او باز خاک ** اندر آن گور مخوف سهمناک
- Can gitti mi beden o korkunç, mezar da toprak olur gider.
-
هم تو و هم ما و هم اشباه تو ** خاک گردند و نماند جاه تو
- Sen de, biz de, sana benzeyenlerde hep toprak olurlar... Senin mevkiin rütben de kalmaz.