دیوخانه کرده بودی سینه را ** قبلهای سازیده بودی کینه را
Hâlbuki sen, gönlünü şeytan evi haline getirdin... Kinini, kendine kıble yaptın.
شاخ تیزت بس جگرها را که خست ** نک عصاام شاخ شوخت را شکست2440
Keskin boynuzların nice ciğerleri deldi... İşte şu asam, senin küstah boynuzunu kırdı!
حمله بردن این جهانیان بر آن جهانیان و تاختن بردن تا سینور ذر و نسل کی سر حد غیب است و غفلت ایشان از کمین کی چون غازی به غزا نرود کافر تاختن آورد
Bu âlemdekilerin, o âlemdekilere saldırmaları, gayb âleminin sınırı olan nesillerine kadar hücum etmeleri, onların pusuda olmalarından gaflete düşmeleri. Zaten gazi de savaşa gitmezse kâfirler, Müslüman ülkesine ılgar eder, çapulda bulunurlar.
حمله بردند اسپه جسمانیان ** جانب قلعه و دز روحانیان
Cisme mensup askerler, ruhanilerin kalelerine saldırırlar.
تا فرو گیرند بر دربند غیب ** تا کسی ناید از آن سو پاکجیب
O taraftan tertemiz birisi gelmesin diye gayb derbendine hücum ederler.
غازیان حملهی غزا چون کم برند ** کافران برعکس حمله آورند
Gaziler, savaşa pek gitmediler mi kâfirler, yürür saldırılar.
غازیان غیب چون از حلم خویش ** حمله ناوردند بر تو زشتکیش
Gayb gazileri, hilimlerinden sana saldırmazlar kötü gidişli.
حمله بردی سوی دربندان غیب ** تا نیایند این طرف مردان غیب2445
Gayb derbentlerine saldırdın... gayb erlerinin bu tarafa gelmemesini diledin!
چنگ در صلب و رحمها در زدی ** تا که شارع را بگیری از بدی
Ata bellerine, ana rahimlerine pençe attın... Kötülükle yolu kesmek istedin!
چون بگیری شهرهی که ذوالجلال ** بر گشادست از برای انتسال
Ululuk ıssı Allahnın soy sop yetişmesi için açtığı ana yolu sen nasıl kapatabilirsin?
سد شدی دربندها را ای لجوج ** کوری تو کرد سرهنگی خروج
A inatçı, sen derbentleri tuttun ama körlüğüne rağmen, yine bir er çıktı işte.