-
این کری را مدت او تا اجل ** تا درین مدت کنی در وی عمل
- Bu evde iş işleyesin diye kira müddeti, eceline kadardır.
-
پارهدوزی میکنی اندر دکان ** زیر این دکان تو مدفون دو کان 2550
- Dükkânda eskicilik, yamacılık edersin, fakat bu dükkânının altında iki maden gömülüdür!
-
هست این دکان کرایی زود باش ** تیشه بستان و تکش را میتراش
- Bu dükkân kiralıktır. Çabuk ol, kazmayı al da dibini kaz!
-
تا که تیشه ناگهان بر کان نهی ** از دکان و پارهدوزی وا رهی
- Birdenbire kazma madene rastlasın da dükkândan da kurtul, yamacılıktan da!
-
پارهدوزی چیست خورد آب و نان ** میزنی این پاره بر دلق گران
- Yamacılık dediğin nedir? Su içmek, yemek yemek, bu yamalarla köhne hırkanı yamar durursun!
-
هر زمان میدرد این دلق تنت ** پاره بر وی میزنی زین خوردنت
- Bu beden hırkası daima yırtılır. Sen de bu yemekle, içmekle onu yamarsın!
-
ای ز نسل پادشاه کامیار ** با خود آ زین پارهدوزی ننگ دار 2555
- Ey talihi yaver padişah soyundan gelen, kendine gel de yamacılıktan utan!
-
پارهای بر کن ازین قعر دکان ** تا برآرد سر به پیش تو دو کان
- Bu dükkânın dibini bir parçacık kaz da o iki maden, başını yüceltsin!
-
پیش از آن کین مهلت خانهی کری ** آخر آید تو نخورده زو بری
- Bu kiralık evin kira müddeti bitmeden kendine gel. Yoksa bu müddet biter, sen de ondan bir fayda elde edemezsin!
-
پس ترا بیرون کند صاحب دکان ** وین دکان را بر کند از روی کان
- Sonra dükkân sahibi, seni dükkândan çıkarır; bu dükkânı da hazineyi elde etmek için yıkar.