-
باز آن هاروت و ماروت از بلند ** جنس تن بودند زان زیر آمدند
- Harut'la Marut'sa ten cinsindendiler; yücelerden aşağıya indiler.
-
کافران هم جنس شیطان آمده ** جانشان شاگرد شیطانان شده
- Kâfirler, şeytanlarla aynı cinsindendir. Canları, şeytanların şakirdi olmuştur.
-
صد هزاران خوی بد آموخته ** دیدههای عقل و دل بر دوخته 2675
- Şeytanlardan yüzbinlerce kötü huylar öğrenmişler, akıl ve gönül gözünü kapamışlardır.
-
کمترین خوشان به زشتی آن حسد ** آن حسد که گردن ابلیس زد
- Onların kötü huylarından en ehemmiyetsizi hasettir, hani iblis'in boynunu vuran haset!
-
زان سگان آموخته حقد و حسد ** که نخواهد خلق را ملک ابد
- O köpekler, bunlara ululuk ve haset öğretmişlerdir, onlar, halkın ebedî bir mülke, bir devlete nail olmasını istemezler.
-
هر کرا دید او کمال از چپ و راست ** از حسد قولنجش آمد درد خاست
- Kimde sağdan, soldan bir yücelik görürlerse hasetten âdeta kulunçları kabarır, dertlenirler.
-
زآنک هر بدبخت خرمنسوخته ** مینخواهد شمع کس افروخته
- Çünkü harmanı yanmış talihsiz, kimsenin mumunun yanmasını istemez.
-
هین کمالی دست آور تا تو هم ** از کمال دیگران نفتی به غم 2680
- Kendine gel de sen de bir yücelik elde et başkalarının yüceliğinden dertlenme!
-
از خدا میخواه دفع این حسد ** تا خدایت وا رهاند از جسد
- Allah’tan bu hasedin defini dile de Allah, seni cesetten kurtarsın!
-
مر ترا مشغولیی بخشد درون ** که نپردازی از آن سوی برون
- Sana içten bir meşguliyet versin de ondan baş alamayasın!