-
گر ازین دولت نتازی خز خزان ** این بهارت را همی آید خزان 2740
- Bu devletten sürüne sürtüne kaçmazsan şu baharın daima güz olur gider!
-
مشرق و مغرب چو تو بس دیدهاند ** که سر ایشان ز تن ببریدهاند
- Doğu ve batı, senin gibi niceleri görmüştür, sonunda hepsinin de başı, bedeninden kesilmiş gitmiştir!
-
مشرق و مغرب که نبود بر قرار ** چون کنند آخر کسی را پایدار
- Doğuyla batının bile kararı yokken nasıl olur da bir adamı ebedî edebilirler?
-
تو بدان فخر آوری کز ترس و بند ** چاپلوست گشت مردم روز چند
- Korkudan, zindana girmekten ürkme yüzünden halk, sana birkaç günceğiz yaltaklandı, onunla öğünüyorsun ha!
-
هر کرا مردم سجودی میکنند ** زهر اندر جان او میآکنند
- Fakat halk, kime secde ederse onun canını zehirliyor demektir.
-
چونک بر گردد ازو آن ساجدش ** داند او کان زهر بود و موبدش 2745
- 2745.Bir kere devlet, yüz çevirdi, bir kere bahtı döndü mü kendisine secde edenin kendisini zehirlediğini o da anlar, bilgi sahibi olan adam da!
-
ای خنک آن را که ذلت نفسه ** وای آنک از سرکشی شد چون که او
- Ne mutlu ona ki nefsini aşağılatmıştır. Vay o kişiye ki serkeşlikle dağ gibi başkaldırmıştır!
-
این تکبر زهر قاتل دان که هست ** از می پر زهر شد آن گیج مست
- Bu ululuk, bil ki zehirli bir şaraptır, o şarapla aptal kişi sarhoş olur.
-
چون می پر زهر نوشد مدبری ** از طرب یکدم بجنباند سری
- Bir devletsiz, zehirli şarabı içti mi bir zamancağız neşeden başını sallar ama
-
بعد یکدم زهر بر جانش فتد ** زهر در جانش کند داد و ستد
- Bir an sonra zehir, canına tesir eder; can verip can almaya başlar!