-
آن کهی کو داشت از کان نقد چند ** گشت پاره پاره از زخم کلند
- Madeni olan ve madende birkaç parası bulunan dağ, külünk, kazma yaralarıyla paramparça oldu.
-
تیغ بهر اوست کو را گردنیست ** سایه که افکندست بر وی زخم نیست
- Kılıç, boynu olanın boynunu keser, gölge, yerlere döşenmiştir; o hiç yaralanmaz!
-
مهتری نفطست و آتش ای غوی ** ای برادر چون بر آذر میروی 2760
- Ululuk, fazla ateştir a azgın... Kardeş, kendini ateşe nasıl atıyorsun ki?
-
هر چه او هموار باشد با زمین ** تیرها را کی هدف گردد ببین
- Yerle bir olan, bak hele, oklara hedef olur mu hiç?
-
سر بر آرد از زمین آنگاه او ** چون هدفها زخم یابد بی رفو
- Fakat yerden başkaldırdı mı o zaman hedefler gibi çaresiz yaralanır!
-
نردبان خالق این ما و منیست ** عاقبت زین نردبان افتادنیست
- Bu bizlik, benlik, halkın merdivenidir, halk, nihayet bu merdivenden düşer!
-
هر که بالاتر رود ابلهترست ** که استخوان او بتر خواهد شکست
- Kim merdivenin daha üstüne çıkarsa daha aptaldır. Çünkü düşünce onun kemikleri daha beter kırılır!
-
این فروعست و اصولش آن بود ** که ترفع شرکت یزدان بود 2765
- Bunlar fer'i lerdir. Asıllarıyla şudur: Yücelik, Allah' ya şirk koşmadır!
-
چون نمردی و نگشتی زنده زو ** یاغیی باشی به شرکت ملکجو
- Ölmedin de onunla ditilmedin mi ona ortak olmaya, ülke ve devlet kazanmaya savaşan bir düşmansın!
-
چون بدو زنده شدی آن خود ویست ** وحدت محضست آن شرکت کیست
- Fakat onunla dirildin mi, zaten dirilen odur... Bu, tam birliktir; nerde şerik oluş?