-
که ز یزدان آگهیم و طایعیم ** ما همه نی اتفاقی ضایعیم
- Onlar da “Biz, Tanrı’yı biliriz, ona itaat ederiz... hepimiz de tesadüfen halk edilmiş abes şeyler değiliz” derler.
-
همچو آب نیل دانی وقت غرق ** کو میان هر دو امت کرد فرق
- Nil suyuna bak da anla... boğarken iki ümmetin arasını ayırt etti ya!
-
چون زمین دانیش دانا وقت خسف ** در حق قارون که قهرش کرد و نسف 2830
- Yer, nasıl Karun’u kahredip sömürdü; onu nasıl bildiyse Nil’i de öyle bilgi sahibi bil.
-
چون قمر که امر بشنید و شتافت ** پس دو نیمه گشت بر چرخ و شکافت
- Ay da öyle... emri duyunca derhal gökyüzünde yarıldı, ikiye bölündü ya.
-
چون درخت و سنگ کاندر هر مقام ** مصطفی را کرده ظاهرالسلام
- Nerede bir ağaç ve taş varsa Mustafa’yı görünce apaçık selâm verdi ya! İşte cansızların hepsini de böyle bil, böyle tanı!
-
جواب دهری کی منکر الوهیت است و عالم را قدیم میگوید
- Tanrı varlığını inkâr eden ve âleme evvel, yok diyen Dehri’ye cevap
-
دی یکی میگفت عالم حادثست ** فانیست این چرخ و حقش وارثست
- Dün birisi, âlem, sonradan yaratıldı... bu gökyüzü fânidir, vârisi Hak’dır diyordu.
-
فلسفیی گفت چون دانی حدوث ** حادثی ابر چون داند غیوث
- Bir filozof dedi ki: Sonradan yaratıldığını nasıl biliyorsun? Yağmur,bulutun sonradan yaratıldığını nasıl bilir?
-
ذرهای خود نیستی از انقلاب ** تو چه میدانی حدوث آفتاب 2835
- Bu değişip duran âlemden sen, bir zerre bile değilsin... öyle olduğu halde güneşin sonradan yaratıldığını ne bilirsin ki?
-
کرمکی کاندر حدث باشد دفین ** کی بداند آخر و بدو زمین
- Pislik içinde gömülü olan bir kurtcağız, yeryüzünün evvelini, sonunu nereden bilecek?
-
این به تقلید از پدر بشنیدهای ** از حماقت اندرین پیچیدهای
- Sen bu sözü babandan duydun... taklitle aptallığından ona sarıldın?