هیچ کس را زهره نه تا دم زند ** یا شفیعی بر شفاعت بر تند2935
Kimsede bir şey söyleme, yahut birisinin şefaat edip bağışlanmasını dilemeye kudret yoktu.
جز عمادالملک نامی در خواص ** در شفاعت مصطفیوارانه خاص
Yalnız padişah yakınlarından İmadülmülk adlı birisi, Mustafa’casına şefaate kalkıştı;
بر جهید و زود در سجده فتاد ** در زمان شه تیغ قهر از کف نهاد
Yerinden sıçrayıp hemen secdeye kapandı... padişah da derhal kılıcını elinden bıraktı..
گفت اگر دیوست من بخشیدمش ** ور بلیسی کرد من پوشیدمش
Dedi ki: “İfrit bile olsa bağışladım... Şeytan bile olsa suçunu örttüm.
چونک آمد پای تو اندر میان ** راضیم گر کرد مجرم صد زیان
Ayağını ortaya attın mı atmadın mı? Yüzlerce ziyanda bulunmuş olsa razıyım.
صد هزاران خشم را توانم شکست ** که ترا آن فضل و آن مقدار هست2940
Yüz binlerce kızgınlıktan geçebilirim... senin benim yanımda o derece bir değerin vardır.
لابهات را هیچ نتوانم شکست ** زآنک لابهی تو یقین لابهی منست
Senin yalvarmana aldırış etmezlikten gelemem... senin yalvarman benim yalvarmam demektir.
گر زمین و آسمان بر هم زدی ** ز انتقام این مرد بیرون نامدی
Yerle gök birbirine karışsaydı bu adamı yine affetmezdim.
ور شدی ذره به ذره لابهگر ** او نبردی این زمان از تیغ سر
Vücudunun her zerresi, ayrı, ayrı yalvarsaydı yine başını kılıçtan kurtaramazdı.
بر تو میننهیم منت ای کریم ** لیک شرح عزت تست ای ندیم
Fakat bağışladım diye seni minnetli bir hale getirmiyorum ha... yalnız benim yanımdaki değerinin anlatıyorum ey benim yanımdaki değerini anlatıyorum ey benim nedimim!